Adam “benim ne zaman nereye gideceğim hiç belli olmaz…aniden karar değiştiririm”dedi... |
Dışarıda kar yağıyor, vagonda yanan kalorifer üşümüş
ayakları, elleri ısıtıyordu. Banliyö treni hareket ettiğinde vagonda hararetli
bir konuşmacı etrafında meraklı bakışları yapışkanlı “sinek kağıdı” misali
yakalamış, vagondaki insanların içlerini de ısıtmaya başlamıştı.
-Geçenlerde sırf laf olsun diye cinayet masasına gittim.
Komiseri buldum. “Ben bir adam vurdum” dedim. O da bana “olmadı! git üç beş
tane daha vur, öyle gel” dedi. Bu nasıl iş! Katil olmam onların da işine
geliyor… pekala bir nevi temizlik yaptığımı da düşünmüş olabilirler…
-Şimdi yerden tasarruf için ölüleri diklemesine
gömüyorlarmış.4-5’ini birlikte… vallahi mezarcı söyledi!
Adam çevresinden gördüğü ilgiden memnun, gözlerinde
sabitlenmiş taze balık bakışı ile nabız yoklamaya devam ediyordu. Yolcuların
yüzlerine renk gelmiş olsa da tebessümden öteye geçmeyen gülümsemeleri
kendilerini kontrol altında tuttuklarının göstergesiydi.
Kısa bir suskunluktan sonra birden “inanır mısınız beni deli
zannediyorlar” dedi ve yeniden sustu. Bir anda kırık bir pencereden rüzgar
sızmışçasına vagona soğuk, ciddi bir hava hakim oldu; insanların içleri
burkulmuştu.
-Bir ara “pisikiyatrist’e” gittim. Adam bana ne dedi
beğenirsiniz? Kulağıma sesler geliyor muymuş… yok efendim gözümün önüne
görüntüler geliyor muymuş… sık sık uykum gelir miymiş… adam gelmek fiili ile
bozmuş!
“Bak kardeşim” dedim; kulak bu tabi sesler duyacak…sesler
gelir de gider de … sana ne? “Peki ne sesleri” demez mi!tam “bişi”
söyleyecektim ki “kuş sesleri mi yoksa kız sesleri mi” diye sormaya devam etti!
“İkisi de” dedim …bi de odanın rengini sordu. Her halde renk körüymüş zavallı!
Ben de güzel güzel anlattım “sarı”yı; aynen “taksi” renginden açık, “muz”dan
koyu bir renk… sanki kapalı bir havada bulutların arasından sızan güneşin bir
ılıklığı var ama öyle tam güneşli bir havanın sıcaklığı değil hani…
-Ne teşekkür ne başka bir şey! Bir de üstüne üstlük 40 bin
liramı aldı eşşoğlueşşek!
-Ben de mi bir muhayenhane açsam diye düşünmedim değil hani…
“Hastahaneye kapağı atmak isteyenler ya biraz alkol yüklenip
“alkolik” taklidi yapıyorlar ya da zaten nefret ettikleri aile fertlerinden,
komşularından birini temizleyip akıl hastası formunda öyle takılıyorlar işte…de
yerler mi?! Gerçekten hastaneye girmek istiyorsan doktora geceleri hiç uyku
uyuyamıyorum, yerimde zıp zıp zıplıyorum, ben Kanuni Sultan
Süleyman’ım,4.Murat’ım falan diyeceksin. Odanın duvar rengini de sorarlarsa;
sarıysa kırmızı diyeceksin. Bak o zaman paşa paşa girersin hastaneye… hem bak
dışarıda hava buz…iyi düşün!” diye karşı çaprazındaki adamı dürttü.
Bu sefer vagondaki herkes gülüyordu…
Tren Zeytinburnu istasyonundan hareket ettiğinde bilet
kontrolü yapan memur bir iki biletsizi ayıklayarak yavaştan bizim akıllının
oturduğu tarafa doğru yönelmişti.
-Eyvah!... şimdi ne yapacağız bakalım?
Memur arkada bıraktığı biletsizlere 2500 tl cezadan
bahsediyordu.Tren hareket halindeydi nasıl olsa bir yere gidemezlerdi… birazdan
cezayı kesmeye dönecekti.
-Evet… sizin biletiniz!
Bizim akıllı tam bir deli edasıyla ceplerini karıştırmaya
koyuldu.
-Daha arıyorum… bulursam haber veririm
Memur “ Bakırköy’de mi ineceksin” diye sordu. “Evet”
cevabını alınca bilet milet beklemeden geriye dönüp öteki iki biletsizi
Yenimahalle istasyonunda indirdi.
Ben de Bakırköy’de inecektim . Yerimden doğrulup kapıya yöneldiğimde
biletçiyi atlatmanın haklı gururuyla “enayi miyim ben bilet alayım!” diye
böbürlenerek konuşmaya devam ediyordu.
-...Vapura binerken jeton yerine oradakilere cebimde ne
varsa mandalina, elma falan veriyorum. Otobüste de bileti ortadan bölüp iki
defa kullanıyorum.
…sonra biri sordu “gerçekten Bakırköy’de mi ineceksin?”
Adam dedi :“benim ne zaman nereye gideceğim hiç belli olmaz…
aniden karar değiştiririm”.
Ben Bakırköy istasyonunda indim. Adam vagonun içinden; pencereden
dışarı doğru baktı ve inenlere el salladı…
1988-İstanbul
*16-03-2007 "bizimavrupa.com" sitesinde yayınlanmıştır. |
8 Nisan 2012 Pazar
"Tren Yolcusu"-1988
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder