16 Nisan 2012 Pazartesi

28 şubat "Postmodern darbe"!

Daha önce de "Tehlikeli Sınırlar" başlığı altında -Yorumsuz- bıraktığım  bu fotoğrafa geri döndüm...yeterince anlaşılmadığını düşündüm; sildim... bu yüzden başlığı değiştiriyor...altına da bir iki satır karalıyor ve yeniden yayınlıyorum...
Postmodernizm kavramı ‘modernizm sonrası’ demektir ve  Modernizmin eleştirisidir. Modernizm sonrası, modernizmin bittiği, başkalaştığı anlamına mı gelir? 
Postmodernizmde toplumsal yapı, her ne kadar halen kapitalist olsa da siyasal, ekonomik ve kültürel açıdan yeni özellikler gösterir... Postmodern sanatçı ya da yazar, felsefeci konumundadır. Sanat yapıtı yaratımında artık yerleşik (modern) kurallar değil, kuralsızlıklar geçerlidir. Önemli olan bütünlük değil, farklılıktır. 




Duchamp'ın ilk eserleri post-izlenimci üslubunda olmuş...Duchamp'ın meşhur pisuvarından sonra Ayazağa halkının Klozeti....tesadüf değil de toplumsal bir eleştiri olsaydı keşke!

Posmodernizm 20.yy.ın sonunda yaşama deneyimini ifade etmeyi amaçlamış ve genellikle doğrudan toplumsal ve siyasal meselelerle ilgilenmiştir.Söylemin sanatçı tarafından seçilmesi, yapıtını da başka bir seçeneği akla getirmeye­cek kadar bu söylemi dolduracak bir biçimde oluşturması ve bu söylemle bütünleşmiş yapı­tın uzmanlar tarafından dünyanın (düşünsel ya da özdeksel) tüketimine hazırlanması ve sunulmasıdır... 
Rahmetli dedelerimin biri subay, diğeri baş komiserdi....her ikisini sever kendilerine ve mesleklerine saygı duyardım...sonra neler neler oldu...bu iki "mesleği" sevemez oldum!?...bir de politika (her ne kadar onunla yatılıp kalkılıyorsa)... güç kullanarak nereye kadar silinebilir gelecekler?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder