19 Eylül 2017 Salı

"eğer deniz derin gelirse..."




gel git
geliyor ve gidiyor
bir bakıyorum bileklerime kadar sudayım
bir bakıyorum çok uzağındayım
güven olmaz derler ya
hem denize
hem kadınlara
gelgitleri fazla!

ağır bedenler
şimdi
soluksuz
benzersiz
duru bir nehir düşünde
kaybolmak için
içinde
denizden daha iyidir
eğer deniz derin gelirse
diye
...
lacivertin göbeği
fırça değmemiş
ham hali
boğuyor beni
bir resmin
en derin yeri
en iyisi sığlıklar
bir yengeç için
olduğu kadar
...
çiğ bir ışık altında
güvertede
beyaz örtülü bir masada
boş tabaklar
avutur gibi
söyler
sanki sessizlik
ruhuma pembe yalanlar
avutur gibi
sankisizlik
sanki
içine daldığın kadar
sarmaşıklı bahçelerde
işler karışık
artık
ve
oysa
...
düşünüyorum
yine de dönüşüyorum
gibi ve benzeri
mesela
benden
mesela günlerden
hiçlik
yer çekiminde
evrenin
...
ve ağırlaşıyor bedenler
soluk
günlerde
benzersiz
duru bir nehir düşünde
geçirgen
hafif
soluksuz
....
içten bir şekilde
kaybolmak için
içinde
...
eğer deniz derin gelirse
diye...