17 Temmuz 2012 Salı

Temcit pilavı

"Yaşam döngüsü" ve "tekerrürden ibaret olan" tarihin içinde yeni bir ramazan ayına giriyoruz...bu "vesile" ile ben de bir iki konuya "temas etmek" istedim!
Umarım  konuya uygun bir giriş dili olmuştur!.."Ciddiyete" geri dönecek olursak; Ramazan her zaman normal zamanda tüketilenden daha fazla gıdanın tüketildiği bir aydır...oysa ki normal zamanda yenen içilen kadar ya da daha azıyla bu ayı geçirmek, nefsi kontrol etmek "oruç"un özüdür...17 saat oruç tutacaklar ister istemez "yük"lenecekler!  Doygunluk kapasitesi yüksek lifli besinler tüketilmeli...sebze ve sıvı...yağlı yağlı etler pilavlar değil...pilav ve ramazan deyince "temcit pilavı" geliyor akla...Temcit; üç aylarda (Recep,Şaban ve Ramazan ayları süresince) sabah ezanından sonra minarelerden okunan ve Allah'ın ululuğunu belirten duadır. Temcit pilavı: pişirilmesi ve görüntüsü  normal pilavdan farkı olmayan, ramazan ayında sahurda yenen pilava verilen addır...tek farkı lezzettir...dolaba giren ve ısıtılan her yemek gibi taze pişen yemek tadını bulamazsınız...Sahurda pişirmeye vakit olmaz; o yüzden önceden pişirilen pilav sahurda ısıtılarak yenir! "Temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp çıkarmak" zamanda bir olayın veya durumun  tekrar tekrar gündeme getirilmesini eleştirmekte kullanılan bir deyiştir. 
Sahura kalkmaya üşenip "yiyip" yatılmamalı!..mutlaka sahur yapılmalı! Aşırı derecede az su içen bir milletiz!..adeta su içmeyi unutuyoruz...bu da vücudun su kaybını arttırıyor. Litrelerce gazlı içecek içmeyi biliyoruz ama! Aşırı gıda yüklemesi ya da yetersiz beslenme ile mide ağrılarına, değişken  tansiyon, şeker ve kalp krizi riskine dikkat! Öncelikle kalpten niyet etmek gerekiyor; bazıları "diyet "ediyor! Sağlıklı ve düzenli beslenmedir diyet...ama bizde diyet "rejim" ile kilo vermek için her yolun denenmesiyle karıştırıldığı için bir taşla iki kuş vuracağını düşünenler var...Ramazan ayında oruç tutmadığı için çevrenin tepkisini çekeceği için çoğu insan oruç tutup bu ayda "rejim" yapıyor! Daha doğrusu yapmayı deniyor...fırından yükselen pişkin pidelerin kokusu, o güzelim kahvaltılıkların ve hiç bir fedakarlıktan kaçınılmadan yapılan yemeklerin görüntüsü varken bu çok zor!
Orucu bozan şeylere bir bakalım: kati surette bir şey yenilip içilmemeli...yağmur damlası, suyu, kar ve dolu dahil!Cinsi münasebet(boşalıp boşalmamak önemli değilmiş)yasak...ancak iftar ile sahur arasında!Bu arada eşine dokunmak ve öpme suretiyle inzal olmak(boşalma)orucu bozarmış...eşi öpmeye izin var ama "buz" gibi...bir arkadaş gibi!..Arzu ederek, bir ağız dolusu kusamazsın...arzu etmeden ve azar azar olabilir gibi görünüyor!  pamuk, kağıt çakıl, taş, toprak gibi maddeleri yutamazsın(yutarsan zaten kusarsın)AMA DİŞLERİNİN ARASINDA KALAN  NOHUT BÜYÜKLÜĞÜNDEN KÜÇÜK BİR PAÇA KIRINTIYI YUTABİLİRSİN!Zaten dişlerinin arasında nohut büyüklüğünde bir kırıntı kalabiliyorsa cidden yeme ya da diş problemin vardır! Az tuz yersen de kefaret gerekirmiş...seferi olma durumuna, iğne, ilaç, fitil olayına girmiyorum artık!...
Bozulan oruçlarda, kaza orucu tutmak gerekir...fiyyuvv... zor iş! Ama sakıncası olmayan durumlara da bakalım; gözüne sürme çekebilirmişsin, istemeden ağıza gelen kusmuğunu geri yutabilirmişsin!( kusmaman lazımdı yaa! geri yut!)...kan verebilirmisin bilmiyorum ama tahlil için falan aldırabilirsin ama alamazsın! Kulağına su kaçırabilirsin, tükürüğünü yutabilirsin!Eşin varsa öpüşebilirsin(aman dikkat...başka ve ilgisiz şeyler düşün işe yarar!). Böyle hassas ve üzerinde konuşulması "günahmış" gibi bakılan(zaten böyle bakıldığı için yalan yanlış biliniyor-uygulanıyor) bir konuda gereken yerlere dikkat çekmişimdir umarım! 
Yıllarca oruç tuttuk ama çoğunu tam olarak bilmeden! Hayırlı ramazanlar...orucunuz kabul olsun!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder