Bedeninizin en küçük hücresinde bile tekrarlanan bir iç ritmi aslında evrenin kendisinde bulabiliriz...çünkü "kainat", "evren", "kosmos" ta her şey belli bir düzen ve hareket içindedir... örneğin rüzgarlar, akıntılar, gel-git olaylarına baktığımızda bunu rahatlıkla görebiliriz...derenin akışını, dalgaların kıyıya vuruşunu dinleyin...ağaçkakanın ağacın gövdesinde gaga vuruşlarını, bir kuşun yinelenen şarkısını canlıların soluk alıp vermelerine, kalp ve nabız atışlarına bakın!..değişen mevsimler, gece gündüze ve evrenin döngüsü içinde alıştığımız tekrarlara bağlı bir ritim...
evrenin bu düzenli hareketleri alıştığımız ve güvendiğimiz bir durum yaratır...ve bu tutarlı ritmik hareketler hayatımıza şekil verir ama ritmin bozulması yaşamın dengesinin bozulması demektir...şu anda insanoğlu düşünmeden zarar verdiği doğanın kalbinin yeniden kendi ritminde atmasını sağlamaya çalışıyor...yoksa hepimiz yok olacağız! ...
Ritim, akış anlamındadır... Hareketin durması, akışın kesilmesi demek; ritmin durması ve yaşamın sonlanmasıdır bir canlı için...hareket sürekli olarak ritmik bir biçimde yinelenirse evren de sürekliliğini korur...ritimde matematik vardır...sayılar vardır! İnsan içindeki bu ritmi dışa farklı şekillerde vurur ya da yansıtır...müzik ve dans bunların en başında gelir...ilkel topluluklarda dans, sosyal kutlamalarda, dini ritüellerde ve törenlerde önemli bir rol almış,ritim ve dans birlikteliği ile etnik, geleneksel efsaneler aktarılmaya başlanmış... sonrasında diğer sanatlar ve sanatsal faaliyetlerden, hatta spordan söz edebiliriz; senkronize yüzme ve ritmik jimnastikten...
“Yaratıcılık, doğadaki ritmi sezmekle başlar”... var olduğu ilk günden itibaren doğa vardır insanın hayatında...onu taklit eder önceleri, kopyalar, gördüklerini kendine uyarlar...onu dinlemeye ve anlamaya çalışır...ondan her şekilde faydalanır...onsuz yaşayamayacağını anlayana kadar ondan "faydalanma sınırlarını" pek düşünmemiştir maalesef!..
"Rhythm and Blues"(RNB)isminden de anlaşılacağı gibi özünde en çok ritim özellikleriyle dikkat çekmektedir.Modern müziğin kökleri blues'a dayanır;17. yüzyıldan itibaren Afrika'dan getirilen kölelerin tarlalarda çalışırken söyledikleri hüznü, umudu, özgürlüğü ve derin acıyı anlatan şarkılara...
"Rhythm and Blues"(RNB)isminden de anlaşılacağı gibi özünde en çok ritim özellikleriyle dikkat çekmektedir.Modern müziğin kökleri blues'a dayanır;17. yüzyıldan itibaren Afrika'dan getirilen kölelerin tarlalarda çalışırken söyledikleri hüznü, umudu, özgürlüğü ve derin acıyı anlatan şarkılara...
Blues, 1865 yılından itibaren köleliğin kaldırılmasıyla birlikte Amerikan toplumu içinde ve tüm dünyaya yayılmaya başlar...1910 yılında Amerika'da bir çok şehirde kültürle ve müzikle harmanlanır, yeni Blues türleri ortaya çıkar. 1930'lu yıllara gelindiğinde Blues, Caz müzik ile harmanlanır...
Yine "ritim" denince kulağıma yerli kabilelerin davulları, Afrika'nın tamtam seleri geliyor...tabi dansları da...
Vurmalı çalgıların, perküsyonun temelidir "ritim"...bir dizede, bir notada vurgu, uzunluk veya ses özelliklerinin, durakların düzenli bir biçimde tekrarlanmasından doğan ses uygunluğudur... "metronom"un kullanarak sabit bir ritm elde etmek mümkündür..."metronom" belli aralıklarla vuruş sesleri çıkartan bir alettir. Yunanca "metron" ölçü ve "nomos" düzen sözcüklerinin birleşmesiyle türetilmiştir...
kalbin bir metronom gibi düzenli inançlı ve yayvan bir ritmi olduğu düşünülürdü eskiden...yapılan araştırmalar kalp ritminin anlık olarak değişim gösterdiğini ortaya çıkardı sonra...
“Kalbin Ritim Değişkenliği”ne (KRD) denir ve KRD otonom sinir sisteminin fonksiyonundan kaynaklanır...otonom sinir sistemi pek çok organın çalışmasını sağlar.
Bu sistem sayesinde nefes alıp verişimiz barsak hareketlerimiz böbrek fonksiyonlarımız damar reflekslerimiz kalbin çalışması gibi hayati organ fonksiyonları düzenlenir...o
lumlu düşünceler ile KRP daha düzenli yumuşak ve harmonik dalgalanma gösterir. Bu otonom sinir sisteminin parçaları arasında bir uyum olduğunu ve vücudumuzun sağlıklı çalıştığını gösterir.
Olumlu duygularla kalbimizi uyumlandırdığımızda solunum ritmimiz doğrudan kalbimize "senkron" hale gelmekteymiş!..
Babam yıllardır olumlu duygular içinde değil...genetik olarak(öyle tahmin ediyorum!) bir felaket tellalı...her yerden,herkesden kötülük bekliyor...adamcağız bir de tad ve koku alma duyularını yitirince hayattan bir beklentisi, amacı kalmamış şekilde yaşıyor...ben 76 zannederken dün 78 olduğunu söyledi!Oldum olası anlaşamayız...tartışır bir yere varamayız...bir gün sağlam girdik birbirimize...sonra bir pıhtı gidip tıkadı bir damarı...o günden sonra bacağı tutmaz oldu...habire boşalıyor, düşmeye de başladı...pelte kıvamında gayet mutsuz yaşıyor...bu duruma karşı koyabilirdi kabuğuna çekilip herkese küsmese...uzun zaman sonra bu durumunun nedenlerinden biri "aritmi" ve yavaş kalp ritmi olarak çıktı karşımıza...onunda nedeni kullandığı antidepresan ve tansiyon ilacı olabilirmiş...bir ay ilaç dozajını değiştirerek kullanacak...düzelme olmazsa "kalp pili"!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder