26 Temmuz 2012 Perşembe

"Human"... yani insan!



"İNSAN NEDİR?" sorusunun cevabını tam olarak verebilecek var mı? Homo Saphiens..."düşünen" varlık?!


Gerçekten bu gün işim zor...nasıl ve nereden başlasam?..
Tanrının ya da enerjinin yarattığı bu varlık- ben dahil-bazen sevecen, bazen zalim olabiliyor...bazen düşünerek, bazen ezbere iş yapabiliyor...üreten-tüketen, doğuran, çoğalan, hem güçlü hem aciz bir varlık!..tüm canlılar "doğa kanunları" içinde, belli bir düzene uyarlar...oysa insan dikilip ayağa kalktığı  günden beri her şeyin üzerinde  egemenlik ve düzen kurma hırsı olan bir varlıktır...insan ile hayvanı ayıran en önemli fark "imgesel" ve "kavramsal" düşünebilme özellikleridir! İnsan kavramlar arasında yaşar ve bunun bir üst seviyesi olan analitik düşünceye ancak kavramsal düşünceyle ulaşır...


Humanizm, insani konularda doğaüstü inanışların hocalığını  reddederken doğrunun ve yanlışın bilgisine, kişisel ve ortak bilincin en doğru biçimde algılanmasıyla ulaşılabileceğini savunur...tüm insanları ayrım gözetmeksizin sevmeyi öngörür..."hümanist", güzel şeyler yaparak şimdiyi yaşarken geleceğe de daha iyi bir dünya bırakmaya yoğunlaşır...
insan "Bilgi Çağı"na ulaşıncaya kadar neredeyse her şeyi deneyerek, yaşayarak öğrenmiştir...zihinsel ve kültürel evrimini tamamlayamamış insanlar ile tamamlayabilmişler arasında oluşan fark bu dünyayı daha da yaşanmaz hale getiriyor...toplumlar, kültürler imgesel düşüncenin ötesine geçemediyse ilkel kalabiliyor...doğa ile iç içe geleneksel yaşayanlar; farklı tanrı ve tanrılara,"batıl"a da inanıp, ritüellerine de devam ederken, kendilerini geliştirecek kavramsal düşünce düzeyini yakalayamıyorlar...Buradan net bir şekilde ulaşılan "bilgi"nin insanı farklı kıldığını anlayabiliyoruz.
Değer yargılarımız ve davranışlarımız ortak bir payda da buluşmaz ise anlaşıp paylaşamayız!..bir de içinde bulunduğumuz yaşam biçimimizden daralıp şartları değiştirmek isteyebiliyoruz, sık sık birbirimizin yerinde olmayı düşünüp, birbirlerimizin hayatlarına özeniyoruz...birbirine benzediği kadar birbirinden ayrılan  farklı yaşamlar da var...kimi hiç değişmeden, aynı yerde, aynı biçimde yaşamayı sürdürürken kimi de sıçraya sıçraya sonunda nereye varacağını bilemiyor! Sonuçta kavramsal düşünce biçiminin de sağlıklı biçimde işleyebilmesi kültürel çevreye ve eğitime bağlı!
Son zamanlarda "bilim adam"ları yerine "bilim insanları" terimi kullanılmaya başladı...eskiden bilimsel çalışmalar yapan sadece Madam Curie vardı da çoğunluk erkek olduğu için "bilim adamı" mı kullanılıyordu?! Adam dendi mi "erkek" mi gelir akla...."adam gibi adam ol!" dendiğinde erkek kişi için erkek, kadın kişi için kadın olmak mı ?!..davranışların insana yakışır olsun, işini doğru düzgün yap diyoruz sadece...yine bir çok iş bu İngilizce "man"- adam ekinden kaynaklanıyor...HUMAN, postman, anchorman, fireman... 

"Anchorman"- Reha Muhtar!


...ve kahraman erkekler çıkıyor  meydane!..Superman, Batman, He-man, Spiderman, İronman...kadınlara da "eksik etek", "saçı uzun aklı kısa" gibi yakıştırmalar kalıyor!..biri çıkıyor"kadının sırtından köteği, karnından bebeği eksik etmeyeceksin "diyor, adam önde kadın arkada yürüyor?!. Korkarım insandaki bu kadın-erkek ayrımcılığı daha büyük "insanlık" sorunlarına yol açacak! Tam anlamıyla haklar ve hukuklar dengelenemeyecek! Eskiden erkek aldatırdı, şimdi kadınlar erkeklerden daha çok...Bu günkü bir haber;  mahkeme bir bayan için aldatmayı bir kerelik ve süreklilik arzetmediği için boşanma nedeni olarak görmemiş...yorum yok!.. bilemiyorum! Bu gün "ünlem" günü!. 16 yy. Fransız deneme yazarı Montaigne, " en çok inandığımız şeyler en az bildiklerimizdir" demiş...yanlış, doğru, eksik...bilmeden körü körüne inanmak ve kabul etmek ne yazık ki bir çok insanın doğasında var ve inanç sistemi bunun üzerinden işliyor!





Hayvanlara dönecek olursak; onlar için de çok yakıştırma var! Daha doğrusu; insanları hayvanlara benzetiyoruz...en basitinden kızdığımız ve sevmediğimiz ya da yaptığı şeye hayret ettiğimiz kişiye "vay hayvan vay!" genellemesi,  kaba ve anlamayan insana; bir şeye böm böm bakana "öküz", "köpek herif","it soyu" yine nefret edilen kişi için..."domuz" pis ve yine nefret edilen insanlara...sinsi olduğunu düşündüklerine "yılan", iri yarı ve kaba olana "ayı"...uzar gider bu liste...görüldüğü gibi insanları hayvanlara benzeterek aşağılamak gibi bir alışkanlık var...onları küçümseme ve önemsememe...insanları hayvanlara benzetmek hayvanlar için bir hakaret...insanın kendini bu kadar üstün görmesi daha neler yaptırıyor! Deneyler önce onların üzerinde  yapılıyor..."insanlık" için "hayırlı" sonuçlar alma adına...klonlama, genler ile  oynayıp ortaya "ucubik" yaratıklar çıkartma...biz insanlar, kendi egolarımızı tatmin etmek için sahiplenir,  komutlar veririz, "kanatlı bir hayvan" 30 cm karenin içine-kafese hapseder bir diğerinin tasmasını çeker sürükleriz...biz düşündüğümüz için üstünmüş gibi görünüyoruz! ama onlar da daha imgesel bir dünyada düşünüyor...unutmayın  her insanın bastırılmış "ilkel yanı" ve hayvansal ruhu ortaya çıkacağı uygun zamanı ve durumu bekliyor içten içe..."içindeki hayvan" bir gün ortaya çıkacak!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder