Kitsch (Kiç) Almanca bir terimdir...Kitsch olan ifade güçünden ve artistlik değerlerden uzaktır... yüzeysel, ucuz, kötü zevk ve değerleri yansıtır...ama bunlar da bir değer değil mi?...küçümsemeyi sevmem!..
Ticari kaygılarla, tekrar edilerek üretilen (var olan bir tarzın aşağı bir kopyası) sanat ürünleri için “değersiz” anlamında kullanılır...banal, rüküş ve sıkıcı tüm ürünlere gönderme yaparken kullanırız aslında!... kitsch olanın görünen görüntüsünün dışında bir anlam veya bir içeriği yoktur!.."Böyle bir bibloyu alır mıydın?" diye soranlara cevabım: "evet!ilerde çok değerlenecek" olur..."yatırım mı yapıyorsun?""yaşın kaçtı?!"..."daha ilerisi kaç sene sonra?"..."bütün topladıkların değerlenecek mi"?gibi sorular gelebilir hazırlıklıyım..."buyurun sorun!"
Hala bir çok evde büfenin , sehpanın ve tv nin üzerinde bildiğimiz ve görmeye alıştığımız biçimde sergilenir biblolar... ingiliz soylularının bibloları, kontlar kontesler mesela, duvarlarda orman ya da göl kenarında bir ev tablosu, ağlayan çocuk, Kız kulesi, Eiffel kulesi fotoğrafı, "takım" halinde korsan ya da çingene kafaları, geyikli, kedili ve köpekli halılar;bilardo, poker falan oynayan köpekler!..
"Onlar" belli dönemlerin simgesi olmuşlar ve o evin sahipleri için bir "değer", evin bir parçası olarak kalmışlardır...ama değişen arz talep eğrisi ne yazık ki , üretim ve tüketimi arttırarak bir çoğunun yeniden ve fabrikasyon bir biçimde karşımıza çıkarmaya başladığında o eşyanın "ruhu" artık ölmüştür...o ruhun peşine düşenler eski objelerin de peşine düşerler...az sayıda ve el yapımı üretimlere bazen çok ciddi paralar verip koleksiyonlarına katarlar...Toplumun genelinin beğeni ve istekleri ucuz yollu nasıl karşılanacak?!..tabi ki günün trendlerine uyacak şekilde... bu alanda"retro" üretimler devreye giriyor! Çinliler yine götürdü paraları!
peki nereden çıktı bütün bunlar ve nasıl oldu da bütün evlere girdi bu objeler... Geçmişe dönecek olursak; sanayi devrimi, makinelerin gelişimi fotoğrafın keşfi ile birlikte 19. yy. boyunca teknik yoldan yeniden-üretim, geçmişin bütün sanat yapıtlarını kapsamına aldı...Çoğaltılabilirlik-yeniden üretim, sanat eserini kolay ulaşır hale getirdi ama orjinali-kopyası ile bunların temsilleri arasında ilişkiler sorgulandı..."sanat eseri aurasını kaybediyordu"!belki sanat eseri aurasını kaybettiğinde kült olma değerini de kaybediyordu...bunu önemsemeyecek çok insan var!Kült (culte) fransızca bir kelimedir.... Latincesi cultus...Sözlük anlamı din, ibadet, yerel özellikler taşıyan dini törenler olarak geçer...
Kült : tanrıya, ilahi ya da öyle kabul edilen varlıklara, tanrının özel sevgisine mahzar olmuş varlıklara gösterilen saygıdır. İnanç ve bağlılığı göstermek amacıyla belirli bir takım hareketleri yapmak, ibadet etmek... bu işi yaparken kült ürünü olan bir takım objelere; puta tapmak, toteme tapmak gibi şeyler de kültün içine girer. Yani bu ve benzer objelerin yaşamımıza, bu yolla evlerimize girmesi çok eskilere dayanıyor. Aslına ulaşamayan kopyasını alır, bu hep böyle olmuş...imitasyon mücevherler, kopya tablolar, çantalar, blucin, ayakkabılar...vs.vb.plastik çiçekler ne su, ne toprak ister!
Pop Art akımının en önemli temsilcilerinden kabul edilen Andy Warhol da Seri üretimin, seri üretim nesnelerinin sıkça kullanıldığı bir sanat türünü kullandı...popüler sanat akımının sanatçıları, endüstri ürünü artıklarından tutunda eşyalar, hazır doğa nesnelerine kadar her tür malzemeyi kullanılarak" bir sanat yapıtı" olarak sunmuşlardır.... Aslında Pop-art gerçek ile görüntünün farkını çarpıcı bir biçimde ortaya koyar ve makineleşmiş hazırcı insanı eleştirir...
Her dönem, 70'ler, 80'ler, 90'lar...mutlaka etkisinde kalınan, başkasında görüp alınan, olmazsa olmaz dediğimiz objeler evlerde baş köşede yerini bulmuştur...büyükten küçüğe sırçadan fil bibloları, müzik kutulu sigaralıklar, döner resimli, yanar dönerli , renkli lava-psychodelic lambalar...Dekorasyonun yeni trendi ikonik retro biblolar olunca; inanılmaz çeşitlilikte ürün bu pazara girdi!...eskisilerini bulursanız daha makbul ama!
Kitsch özellikle insanların duygularını harekete geçiren bazı temel konulara yüklenir! Aşıklar, çocuklar, anneler, yoksullar, sevimli hayvanlar...caz müzisyenleri, kaptan ve denizciler bile aileden biri oluverir; biblo meraklılarının evinde, ofisinde yer bulur! insanlar bunları alırken ve evlerinde baktıkları zaman eğlenir ve bazı duygularını canlı tutar...artık onların beğenisini yansıtan ve karakterlerinin göstergeleri halini alır...ucuz fiyat ve basit tasarımla neredeyse her eve girmeyi başaran "İkea": "evinizin her şeyi" yeni bir insan modeli yarattı; "çok ucuz! kaçırma al! kullanmazsan atarsın"!
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil