Fotoğraf:Yedikule-2012"Bu sabah"...
Aster familyasından( papatyagillerden) "sun flower" yani "güneş çiçeği", "günebakan", "ayçiçeği" ve onun o göbeğindeki "çıt çıt" çıtlamayan taze çekirdekleri...yazın yol kenarlarında kendi kendine çıkmış ya da komşunun bahçesinde yan yana ekilmiş bizi beklerdi...en kötü ihtimalle eve pazardan bir iki göbek alınıp getirilir, içi fazla çıkmasa da taze taze yenirdi...çocukluğumu özleyip kocaman halimle bir gün arabadan inip günebakan tarlaları içinde koşturdum, bir gün yine tarlanın içinde "hışırtılar duyup nefes almadan bekledim...bir "tilki" ile burun buruna geldim! İtalya'dan gelirken oğluma konserve kutusu içinde toprağı, gübresi harmanlanmış ve çekirdeği dikilmiş halde bir ayçiçeği getirmiştik...bir sürü farklı sebze ve özellikle domates, fesleğen için hazırlanan böyle alüminyum kola kutusu gibi kutularda bitki yetiştirme fikri ilginç gelmişti ama sonuç pek sağlıklı olmadı...oğlum üzerinde yazdığı gibi suladı biraz büyüdü... ve sonra yeterli beslenemedi; soldu gitti!...sanırım suyu da yetmedi...sonra terasta en büyük saksımıza çekirdekleri ektik, kafamıza göre suladık, gübreledik...derler ya abartısız "hepsi kafam kadar oldu"!
Geçen sene bir bitki tohumu almıştım...mevsimlik zannettim...fideler büyüdü, çiçekler açıldı...inanılmaz biçimde çiçekler neredeyse iki ay üzerinde bozulmadan kaldı...minyatür ay çiçeği gibi...ama çekirdeksiz "Black eyed Susan-Kara gözlü Susan"...kışın kurumadı, solup gitmedi...ve yeniden açtı...bu sabah yine göz göze geldik!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder