31 Mayıs 2012 Perşembe

poli-tik

"Poly-poli", Kimi sözcüklerin bileşimine girerek "çok fazla" , "çoklu" anlamı veren önektir...politikacılara karşı tiklerimiz artıyor...sabrımız ve umutlarımız da tükeniyor...
eski mizah dergileri geldi aklıma sonra bir kaç "Akbaba dergisi vardı... onlara şöyle bir baktım...gençliğimde diğer mizah dergilerinde çıkan bazı karikatürleri anımsamaya, gözümde canlandırmaya çalıştım... şu sonuca vardım: politika üzerinden mizah yapmak bir sanat ve akıl işi ama mizah üzerinden politika yapmak yeteneksiz ve beceriksizlerin işi...Politika devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıdır... 
Karikatürlerde hep politikacılar, hükümet, muhalefet, bakanlar, devlet adamları eleştirildi ve eleştirilecek...ama   politikacılar çıkıp işin içine mizah kattıklarını zannederken etrafında sırıtan dalkavuklar yaratmaktan başka bir şey yapmazlar...işte o zaman kendileri ile ilgili daha fazla karikatür çizilir, mizah yapılır ve hepsinden önemlisi eleştirilerin dozajı yükselir...tabii ki yandaş medyanın dışında kalmayı başaranlar bunu yapar...  en az üç çocuk bekleyen tabi ki kürtaja karşı durur... sonra aile yaşam koçluğuna soyunur...öyle şeyler söyleniyor ki bizimle dalga bile geçtiklerini düşünüyorum...bir stand up sanatçısı gibi... 
"Fasulyeyi ıslatmadan pişirirsen, elbette ülke karın ağrısından kurtulamaz. Ağzımızın tadını bozmaya, ülkenin iş verimini düşürmeye kimsenin hakkı yoktur.....Misal, adam dışarıdan gelmiş elini ayağını yıkamıyor, öylece evde fink atıyor. Arkadaş, dışarıda bin tane yere dokunuyorsun, kimin ne mikrop taşıdığı belli değil. Eve gelince insan bi elini yıkar... Sadece bu da değil, daha neler ver neler sevgili kardeşlerim. Dolaptaki suyu bitirip, boş şişeyi dolaba koyan namertler... Gece yatmak, gündüz kalkmak bilmeyenler... Lavaboda öbek öbek saç teli bırakanlar... Ama kimse merak etmesin, Ak Parti iktidarında bunlar azaldı daha da azalacak inşallah. Gönlünüz rahat olsun, artık kimse öyle kafasına göre iş yapmayacak, yaptırmayacağız. Dingonun ahırı değil burası!........Bakıyosunuz, hala çocuğun gazı olduğunda sırtına vuran annelerimiz var. Yahu nerede görülmüş? Hiç mi bir şey öğrenmediniz? Çocuğu sırt üstü yatıracaksın, karnını hafifçe okşayacaksın, o öyle ağır ağır çıkar..."Şimdi hanım arkadaşlarımız bize bi 15 dakika müsaade etsinler, erkekler kalsın onlarla özel bi şey konuşucam..."


Bir rica: bir kadın, bir gece önce, fasulyeyi suya koymayı unuttuysa o zaman başbakanımızın eleştiri oklarına  hedef olmaması ve kuru fasulyenin çiğ kalmaması adına şöyle yapsın:Kuru fasulye ve nohutun çabuk pişmesi için haşlama suyunun içine kalın bir dilim ekmek koysun . Kuru fasulye ve nohutu kolay haşlamak için 3-5 dk kaynattıktan sonra bu suyu süzüp fasulyenin veya nohutun üzerine iki kaşık zeytinyağı dökerek 15-20 dk beklettikten sonra pişirsin...ama ne olursa olsun fasulye de nohut da gaz yapar...çünkü Türk insanının yapısı böyle!









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder