22 Mayıs 2012 Salı

Kon-Tiki, Kısmet, Calypso...





Maceranın yaşı olur mu?!..maceraya atılamadığım için kitaplara baktım ve çocukluğuma döndüm...o zamana...o kitapların içinde ne çok şey vardı bilmediğim...bilmediğim yerler, medeniyetler, canlılar, bilmediğim,henüz o yaşta tatmadığım, yaşamadığım duygular,onları tadanların heyecanları...













"Kon-Tiki" ile başlayalım...Eski çağlarda Amerika'da yaşayan insanların, okyanusu salla geçerek Polinezya'da koloniler kurmuş olabileceği düşüncesini kanıtlamak amacıyla, Norveçli bilim adamı Thor Heyerdahl ve beş arkadaşı 1947 yılında Güney Amerika'nın batı kıyılarından Tahiti'nin doğusuna, adalara bir yolculuğa çıkarlar...

4300 millik bu yolculuğu Peru'da yetişen Balsa ağacı kütüklerinden inşa ettikleri ve İnka Tanrılarından "Kon-Tiki"nin adını verdikleri sal ile gerçekleştirirler. Thor Heyerdahl daha sonra bu yolculuğu anlatan bir kitap yazar...1950 yılında yayımlanan kitabı Türkiye'de ilk kez 1954 yılında Doğan Kardeş  yayınları çıkartır...
"Kon-Tiki- Pasifik Okyanusu'nda Bir Sal Yolculuğu"...Çocukluğumda bu kitaba ulaşamamıştım...hikayesini anlatırdı amcam...böyle bir maceranın hayalini kurardım...


Sadun Boro ve Kısmet'e gelince...o yolculuğun yazılarını yayınladığı eski Hürriyet gazetelerinin bazılarından  yakaladığım kadarıyla hayatıma girdi önceleri... 1965 yılında Alman eşi Oda Boro ile başladığı dünya seyahatinde yolda Kanarya adalarında bir de kedi"Miço" katılmıştı aralarına...16 Haziran 1968de tamamlanan bu yolculuk sırasında  Deniz adını verdiği bir kızları olmuştu... Benden başka deniz merakı olmayan eve nasıl ve nereden geldiğini hatırlamadığım "Pupa Yelken-Sadun Boro-Kısmet'in Dünya Seyahati" kitabını başucu kitabı yapmıştım o zamanlar ama kitap geldiği gibi kayboldu yıllar içinde...sonra Tophane'de Denizcilik Malzemeleri satan bir yerde buldum 2000'li yılların başında yeniden...çocuk gibi sevindim!

Kitabı çıkarabilmek için "Atlı zincirleri" ve "Cola" reklamı bile almış!
Yine Hürriyet Gazetesinin bir yayını" Mavi Dünya", sonra Robert Ballantyne'nin "Mercan Adası" , Kaptan Cousteau ve Calypso'nun serüvenleri beni yıllarca besledi...

...ama hayat rüzgarı Dünyanın başka yerlerine maceraların önüne atamadı... ya da ailem!..ne zaman denize çıksam gözlerini kırpmadan beklerler, gitme hava kötü derler, kızarlardı...Doğal Hayatı Koruma Derneği kuş bölümüyle Türkiye gezilerim de hep burnumdan geldi...neyse ki o zamanlar cep telefonu denen şey yoktu ...yoksa dakika başı aileme rapor vermem gerekirdi...
Şimdi oğluma bakıyorum....hatta dürtüyorum..."o bilgisayarın önünden kalk hayatı kaçırıyorsun" diye...şimdilik bu konuda başarılı olamadım...oysa henüz okula başladığı dönemlerde tam kıvamındaydı... belgeselleri birlikte izleyip saatlerce konuşup gelecek tatiller için planlar yapıyorduk...bir kaç güzel maceramızdan sonra sanal alem onu ele geçirdi...oğlumu geri istiyorum, hayallerimi...eski coşkumu ve cesaretimi...rüzgarı arkama alıp gitmek istiyorum!Gelirse onu da alırım...belli mi olur belkide o beni alıp götürür...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder