7 Mayıs 2012 Pazartesi

Hapşırık...Alerji...psikoloji


Tüm gece ağzımın içinde gezinen "kanatlı karıncalar" sabaha karşı hapşırık krizleriyle dışarı fırladı...biraz rahatladım...bazı insanlar kibarca "hapşııı" diye bazıları ise "hapşuu" diye hapşırır ya da "aksırır"...kimi de ayıp olacak diye kendini kasıp içeri doğru"sıpff" diye...el ya da mendil ağız ve burunun önünde engel teşkil edecek şekilde tutulmalıdır...aslında hapşırık sırasında oluşan basınç nedeniyle kalp damarlarına yoğun kan pompalanmasından dolayı kalbe iyi geliyormuş!..


istem dışı bu hareket genellikle güneşe çıktığımız zaman, soğuk algınlık sonucu, alerji tetiklemesi sonucunda gelişiyor..."seks" düşünmek ve "orgazm" olmak da hapşırığa neden oluyormuş!
Hapşırırken istem dışı gözlerimizi  kapatıyoruz ve hapşırık ile yaklaşık 90 trilyon kan hücresi kan içerisinde bir


akımla sürükleniyormuş...Hapşırıldığında, hava burundan saatte yaklaşık 150 km. hızla çıkıyor ve 40 bin kadar mukus damlacığı saçılıyormuş... Beyazlar zencilerden, erkeklerde kadınlardan daha çok hapşırıyorlarmış!.. Neyse nerede kalmıştık; bu alerjik durum aslında bu son 10 yıldır yaşadığım rutin bir kabus ve son günlerde başucumdan,ceplerimden eksik olmayan mendil ve rulo kağıt havlu tüketimi hat safhaya ulaştı...ne yediğini, ne de içtiğini anlayabildiğin bir "damak"sızlık ve "mükoza" şelalesi...ne çok ilaç kullandım!..ne varsa denedim yıllarca...hepsi de serseme çevirip uyku durumu yaratıyorlardı...bu kez "hayır" dedim "ilaç milaç yok"!..kaşın kaşınabildiğin kadar, ağzının içi kamaşsın dursun ekşi erik yemiş gibi...sık dişini topu topu bir ay kaldı...hele hele kavaklar da döktü mü rahatlarsın! Telkin ...telkin...nereye kadar lakin!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder