Gerçeklik -hakikat
...hakikat daha derinlerde ve daha zor kavranabilen bir olgudur ...gerçeği belirleyen süreç ve malzeme daha somut gibi görünür... bu yanılsama ile büyük kitleler gerçeği daha kolay anlar ve daha değerli kabul ederler... çünkü " o" ele geçirebilir bir şeydir!
Hakikati; gerçeği farklı bir açıdan görme edimi olarak düşünebiliriz; sonuçta ikisi de iç içe geçen zaman faktörü ile birbirlerine bağlıdırlar... zaman zaman çakışır, zaman zaman ayrılırlar…
Güç- manipülasyon
Güç kullanmak önce ona sahip olmayı gerektirir... Güce sahip olmayanlar- argümantasyon yeteneği ve belli bir cazibeye sahibi olup kullanabilenler dışında- ancak manipülasyon yoluyla bunu gerçekleştirebilirler.
Manipülasyon, diğer bir insandan, doğrudan elde edilemeyecek bir şeyi elde etmek için dolaylı teknikler kullanmaktır... serbest seçimde bulunmaya dayalı "özgürlük duygusu" ; "özgürlük illüzyonu"nun büyük önem taşıdığı bu tekniklerde, "özgürce razı olmak" ve " itaat etmek"söz konusu olur...
Enformasyonun manipülasyonu ( çarpıtılması) büyük ölçüde propagandanın enformasyon olarak, sunulmasına dayanır...
20. yüzyıl filozoflarından Bergson'a göre; yaşam mekanik olamaz ve materyalizmle açıklanamaz... sadece sezgi gerçekliği açıklayabilir. İnsan zekası, tek başına evreni kavramaya yetmez, akıl, us, mekanik görüşler gerçeğe cevap veremez...
Düalizm (herhangi bir alanda birbirlerine indirgenemeyen iki karşıt ilkenin varlığını ileri sürme)'in
temelini zihin ve sezgi ayrımı oluşturur. Zihin nesneyle ve uzamsal zamanla, sezgi ise yaşamla ve süreyle bütünleşir. Zaman bölünemez bir niteliktir ve fakat gerçek zaman "süre"dir.
Şimdi, geçmişin ve geleceğin birleşimidir... geçmişin şimdi içinde yaşadığı yer "bellek"tir. Geçmiş zihnimizde bir düşünce olarak belirmez, o artık yaşanan "an"dadır, "şimdi"dedir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder