21 Şubat 2012 Salı

YEŞİL ALGLER VE SİYAH AYKUYRUK MOLİLER



Akvaryum dünyası küçük ve sınırlı olsada oldukça zengin canlı türlerini içinde barındırır. Binlerce farklı tropik tatlı su balık ve bitkisi ile akvaryumlar dünyanın ve yaşamın gerçek birer mikro modelidir. Balıkları canlı doğuranlar ve  yumurtlayanlar olarak ayrılırlar . Ben 35 yıllık bir akvaryum meraklısı olarak bir çok türü besledim. Lepistesler, betalar, tetralar, zebralar, platiler, kılıçkuyruklar, moli ve aykuyruk moliler, chiclidler, melekler, guramiler vs.vb.
Ama en çok canlı doğuranları tercih ederim. Balıkların çiftleşme kurlarına, doğum anına, yavruların kendilerini kurtarıp büyümelerine ve  akvaryum içinde rekabet ortamına şahitlik edersiniz. Tüm bunlar doğanın bir kesitini evinize yaşatma zevkini verir.

Son bir kaç yıldır değişik yosun türleri ve algler (sulu ortamda yaşayan, foto sentez yada fagosite yaparak beslenen, tek hücreli organizmalar ) akvaryumdaki yaşamın dengesini bozmaya başlayınca, bitkisel ağırlıklı ve yosunlarla beslenen molilerin sayısını arttırarak bu sorundan kurtulmayı planladım.  Fakat yeşil algler hızla büyüyerek  tüm akvaryumu kaplamaya başlamıştı. Siyah aykuyruk moliler yeşil algleri yemedikleri gibi onlar da hızla çoğaldılar. Sanki aralarında gizli bir anlaşma vardı! Bu yıl, artık diğer balıkların yaşam alanlarını ele geçirip onları bir köşede yaşamaya mahkum ettiler. Kontrol tamamen onların elindeydi artık. Tek tip, bir örnek, birbirinden ayrıdedilemez bir siyah aykuyruk moli kolonisi... aynı davranış biçimimlerini bir sürü olarak sayıları artıkça daha da güçlendirerek sürdürdüler. Diğerlerinden buna karşı çıkmaya çalışanları da sindirdiler. Onları, kendileri gibi  olmaya ve onlar gibi davranmaya zorladılar…onlar gibi “düşünmek” demiyorum…balıkların hafızalarının çok güçlü olmadığı malum! Doğum, yaşam, ölüm arasındaki mücadele ve çekişme devam etti, ediyor...
Akvaryumlar dünyanın ve yaşamın gerçek birer mikro modelidir. Hatta kendi aile ve ülkelerinin modelidir. Türkiye’de yaşayan akvaryum meraklıları bahsettiğim bu durumu daha da net anlayabilirler…ülkemizin modeline bakarak!..  


* Bu yazı- 12 Haziran 2011- seçimlerinden sonra yazılmıştır

1 yorum: