30 Kasım 2012 Cuma

gitmek...gelmek

Git gidebilirsen! imkansız durumlar vardır, iki arada bir derede ...kararsız durumlar.
gitmek mi zor kalmak mı zor, o sabahı gel bana sor...kimdi giden kimdi kalan, giden mi suçludur her zaman....aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık...elin kolun bağlanır, çünkü senin gitmeni engelleyen, seni bağlayan bir şeyler vardır...sevgili, aile, iş, güç, bir dost belki...gidip de dönememek diğer ucunda bilinmezlik belki...
istersin ama gidemezsin bazen; durumun, paran pulun yoktur...ya bir yanın gitmek isterken diğer yanın kalmak isterse!..


Evden işe, işten eve gidip geliriz her gün aynı koşuşturma içinde; sanki iki ayna arasında oluşan sonsuz görüntü içinde derinlere doğru kaybolur gideriz...gittiğimiz yolda , geçtiğimiz yerde iz bırakırız...ama şehrin dokusunda kaybolur giderler kısa bir süre sonra görünmez olurlar yenilerinin arasında...

sevdiğimiz yerlere, gezmeye, sinemaya, alışverişe, tatile, balık tutmaya,bir dost ziyaretine falan gitmeyi arzularız...zamansızlığın parasızlığın gözü kör olsun! 
battı balık yan gider diye bodoslama daldığım çok oldu olayların içine...her gidiş ve dönüş bir maceradır bile bile...gider gelirim gel-git bölgesinde bir yengeç gibi...
...hoşa gitmek, boşa gitmek, dile gelmek,ele gelmek, dize gelmek, yola gelmek, aşka gelmek, işi bilip işe gitmemek...
sevdiğimiz için koşa koşa gideriz, istemediğimiz bir şeye ayakları sürüye sürüye...bir arkadaş arar; "neredesin, ne yapıyorsun?..hadi atla gel, takılırız biraz"der mesela bir şeylere biner(at, eşek vb. vasıtalara) gideriz!...


üstüne üstüne gelir bazen duvarlar, olayların üstüne üstüne gidersin, aklın başından gider-gelir, bazı sözler davranışlar ağrına gider, yangına körükle gidersin..."sakın geç kalma erken gel" der bir şarkıda sevgili...
vaktinde, zamanında ya da erken gidersin, tahmininden önce gelirsin(erken boşalma anlamında da kullanılır!)...gönderdiğin mesaj, mektup gitmez bazen; yerine ulaşmaz...sabırsızca ve uykusuz günlerce ne çok beklemiştim sevgilimden gelecek mektubu! Artık ne mektuplar ne de heyecanlar ve bekleyişler kaldı...
gelen gideni aratır, davulun sesi uzaktan hoş gelir, aklına gelen başına gelir...(tüm bunlar da yaşanan olaylar ve sonuçlar üzerine söylenmiştir)
En zor konuda  giderlerini gelirine göre dengelemektir...göz göre göre kabullenirsin bazı şeyleri, yüz yüze gelirsin sorunlarla...
gitmek mümkün mü artık gitmek, onca yollardan sonra yeniden yollara düşmek!? 
Başka türlü bir şey benim istediğim
ne ağaca benzer, ne de buluta...burası gibi değil gideceğim memleket denizi ayrı deniz, havası ayrı hava..Can Yücel'de söyleyeceğini söylemiş bu gitme isteği tespitini yapıp da üzerine; Bugünlerde herkes gitmek istiyor.
Küçük bir sahil kasabasına,
Bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara...

Hayatından memnun olan yok.
Kiminle konuşsam aynı şey...
Her şeyi, herkesi bırakıp gitme isteği...

Gitmek için mecburiyet, istek ve en önemlisi gideceğin bir yer olması gerekir...dönüp geleceğin yer kürkçü dükkanı da olabilir...burası Muş'tur yolu yokuştur giden gelmiyor acep nedendir...gele gele geldik bir kara taşa, yazılanlar gelir sağ olan başa, bir hasret koyar kavim kardaşa, bir ayrılık bir yoksulluk, bir ölüm...şarkılar, türküler şiirler derken yazı uzar gider! Müsadenizle ben gideyim!.. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder