6 Aralık 2012 Perşembe

kahve keyfi



Bir fincan acı kahvenin kırk yıl hatırı olurmuş! Bu "Türk Kahvesi" için söylenmiş bir söz...daha geniş ölçekte bakacak olursak Espresso içinde bunu söylemek mümkün...benim için kahve stres dolu günün içinde, onca koşuşturma arasında beni canlı tutacak bir vazgeçilmez...Sıralama yapacak olursam; öncelik Türk Kahvesinde...orta severim; Mandabatmaz usulü, bol kahve, bol köpük...ardından Espesso gelir o da duble olacak! Filtre kahve, aromatik yöresel filtre kahveler Güney Amerika, Afrika ve Uzak Doğu'dan...son sırada mecbur kalırsam Nescafe ve benzeri "İnstant"lar...Her geçen gün Kahve dükkanları, zincirleri ve kafeler açılıyor...kahve keyfini, kendimize ayırdığımız o özel ve kısa anı daha da keyifli kılmak için kupalar, fincanlar, kahve makineleri, French press'ler ve aksesuvarlar orijinal tasarımları ile mağazalarda yerini alıyor. 



Kahve ağacının ilk bulunduğu yer  Habeşistan'ın Kaffa yöresiymiş...
Bugünkü anlamını kazanmadan önce"qahwah "kelimesini Araplar keyif veren içki, şarap anlamında kullanmaktaymış... Günümüzde petrolden sonra ekonomik anlamda en fazla alım-satımı yapılan ikinci ürün kahveymiş!
Kafein, her ne kadar kahve çekirdeğinin gerek miktar gerekse etki açısından en önemli bileşeni ise de, kahve çekirdeği onlarca çeşit farklı kimyasal madde içeriyor. Bunların arasında çeşitli yağlar, karbonhidratlar (şekerler) ve çok sayıda proteinler var. Ayrıca değişik antioksidanlar da kahve çekirdeğinin bileşenlerindendir. Bu maddeler kahvenin tadı, kokusu ve fiziksel özelliklerini etkileseler de kahvenin temel özelliğini ve insan üzerindeki etkisini asıl belirleyen kafeindir...Kafein 50’nin üzerinde bitkide yer alır. Kakao, kahve, çay, çikolata ve kolalı içecekler kafein içerirler ancak kahve ve çay, dünyada kafeinin en önemli iki kaynağıdır. Genelde kabul edilen miktar, kilo başına 4-5 mg kafein alınmasıdır. Erişkin bir erkeğin 70 kilo olduğu varsayılırsa, günde 5 x 70 = 350 mg kafein alabilirmiş...bizde bir gelenek vardır: sütlü kahve adağı! Nereden çıktığını bilmiyorum ama eskiden filancanın adağı, onun bunun adağı derken evde komşuda eksik olmazdı...Kahve deyince yine fal geliyor akla...eskiden bazı kişilerin telvelerin aldığı şekile göre yorumladığı, baktığı fal da ayağa düştü...artık herkes fal bakıyor, yorum yapıyor...hatta  online sanal fal bakılıyor! 
SadeOrtaŞekerli

Lütfen sanal kahve falı bakmak için yukarıdaki seçeneklerden birisini tıkladıktan sonra fala başla butonuna başlayınız.
Ardından fal bakma sayfanız açılacak ve sanal kahve falı bakma işlemini gerçekleştirebileceksiniz.
Kolay gelsin...!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Falın bakılabilmesi için ya da şöyle güzel bir görüntü verebilmesi için dibinde yeterince telve olmalı,altlık üstüne kapatılıp ters çevrilmeden fincan hafifçe küçük  daireler içinde bir iki kez çevrilerek baş aşağı konmalı...bir de parmak ile kontrol var! Fincanın poposuna dokunup soğuyup soğumadığını, fal bakma kıvamına gelip gelmediğini anlamak mümkün!
Kahve dedik; Jim Jarmusch'un "Kahve ve Sigara"sını es geçmeyelim!
Filmde  insanların tek ortak paydası  kahve ve sigaradır.... bağımlı olan, nefret eden, bırakmaya çalışanlar, başlamayı düşünenler...

İsteyen istediği kadar bu ikili için kalp düşmanı desin...
teknolojik gelişimle paralel duyarsızlığın, sevgisizliğin, yabancılaşmanın göbeğindeyiz... daha başka; o kadar kalp düşmanı var ki!





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder