28 Ocak 2015 Çarşamba

"kendiliğinden şiir"





















üstüme
kendi kendimi
koydum
üst üste
duvara  durdum
insan üstü
dayandım
gölgeyi vurdum
sordum
duruşları
içeridekilere
dışarıdakiler kadar
karartma var dediler
sessiz ve derinden
serpinti
en nükleerinden...
" hay bin 
kunduzun 
bitli 
sakalı" dedim
hacim nedir bilmeden
bilfiil
çekilemeyen
bin fiil...
sürü güdüsü
ömür törpüsü
çözülemeyen
havuz probleminde
kayıp
yaşam gurusu...
nefes aldım en derininden
sordum
duruşları
dışarıdaki kuşları
sabır dediler
susup
dayadım duvara
yine sırtımı...


*Aklın denetimi olmadan özgürce ve  kuralsız "kendiliğinden şiir"... Rüyalardaki gibi özgür, hiç bir şey hiç kimsenin malı değil, kimseye ait değil sözcükler sadece o an aklıma girip dilimin ucuna varamadan kaleme koşanlar sözün uçuculuğuna karşı... içimizden geldiğince özgür "Kendiliğinden şiir" kendi gerçekliğinde, biraz incelikli, nükteli, mutlak değil "göreli"... Biraz gerçeküstücü, biraz dadaist, biraz inançlı biraz ateist, biraz lümpen biraz senden, biraz benden!

*Fotoğraf: Cüneyt Gök-2013-Yedikule Tren istasyonu-Bekleme salonu... 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder