4 Aralık 2014 Perşembe

yansıma-1-



Travis'ın Jane'i(Nastassja Kinski) ayna arkasından izlediği seks salonunda iki yansımanın buluştuğu görüntü... Filmin 20 dakikalık bu uzun sekansı sinema tarihinde iletişimsizliği, yalnızlığı ve mutsuzluğu en başarılı şekilde görselleştiren sahnelerin başında gelmektedir.(Wim Wenders-"Paris Teksas"-1984)Görüntü yönetmeni: Robby Müller... Wenders ve Müller 10 yıl önce buna benzer bir yansımayı "Alice in the cities"-"Alice Kentlerde" filminde de kullanmıştı... Philip(Rüdiger Vogler), Polaroid'in o yıl piyasaya çıkan SX-70 makinesi ile sürekli fotoğraf çeker ve parlak yüzeyli poloroidin üzerinde Alice ile yansıması buluşur... Aynalar ve yansımalar, yaratıkları derinlik ve anlamlar bir çok yönetmenin filmlerinde karşımıza çıkar... ama bazılarında saplantısal olarak... 



                 Wenders 1987 "Wing Of Desire"-1987








Orson Welles'de hem "Citizen Kane"-1941, hem de "Lady from Shanghai"-1947 filmlerinde kullanır ayna ve yansımaları...

Platon, döneminin yansıtmacı sanat anlayışını küçümsemek
için kullandığı ünlü benzetmesinde sanatın en köklü teorisini de
unutulmayacak bir cümleyle ifade eder: "Al eline bir ayna. Tut dört bir yana. Yaptın gitti gitti güneşi, yıldızları, dünyayı..."

Psikanaliz çalışmalarında ayna, birçok bulgunun ortaya çıkmasına
kaynaklık eden bir nesne olarak dikkat çekici işlev üstlenir. Gündelik hayatın adeta vazgeçilemez eşyalarından olan ayna, bir takım davranış bozuklarının ve ruhsal hastalıkların tespitinde psikoloji uzmanları için hareket noktası oluşturur... 

Ayna arkadaşımız-dostumuz mudur yoksa düşmanımız mı? Bize her zaman gerçekleri mi gösterir? Ne olduğumuzu, nasıl olduğumuzu tam olarak bize gösterebilir mi? Gerçeği mi çoğaltır yoksa daha ilk yansıtmasında mı başlar yalan söylemeye? 
Aynanın nereye tutulduğu, neyi yansıttığı kadar  nasıl yansıttığı da önemlidir. Ayna, sırtı sırlanmış bir cam olsa da
Odağına, yüzeyine göre gösterdiği ile gördüğü arasına mesafe girer... Suretimi yansıtır bana ona her baktığımda ama hangi "ben"i bana! Bu hal ve görünüş hem  bugünde ve gelecekte olmasını istediğim hem de geçmişte olanın ve aslında aynaya baktığım andaki "olduğum" halimin toplamıdır...

"Ona ne olduğunu gösterdiğinde adam daha iyi olacaktır"
-Anton Chekhov-



Coen kardeşlerin "Big Lebowski"- 1989 yapımı filminde Jeff Bridges için durum biraz farklıdır... aynada  "yılın adamı" olarak Time Dergisine kapak olur!

 Narsisizm( özsevi) sözcüğü Eski Yunan mitolojisindeki Narkissos’tan gelir. Mitolojiye göre, Nympha’lar (su perileri) olağanüstü güzel genç bir adam olan Narkissos’u arzularlar ama o, onlara hiçbir ilgi duymaz. Nympha’lardan biri olan Ekho (yankı) ona aşık olur ve ona yaklaşmayı dener. Narkissos’tan aşkına karşılık bulamayan Ekho, utanç içinde kaçarak, ardında dağlarda yankılanan sesini bırakır. Bunun üzerine Tanrılar, Narkissos’u karşılıksız bir aşkla cezalandırmaya
karar verirler. Narkissos, suda yansıyan kendi görüntüsüne aşık olur ve kendi görüntüsüne kavuşmak isterken kendisini yansıtan suda boğulur. Nympha’lar, Narkissos’un boğulduğu yerde de nergis çiçeğini bulurlar.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder