8 Haziran 2013 Cumartesi

kebap yanar köz üstte tello push-to-talk...walkie-talkie.. zello

Ne bir hesap ne bir kitap...planlı programlı değildi!  YOO!!! aslında çok kitaplıydı...elden ele okunan, kalpten kalbe dokunan  kitaplar...herkes kitaba aç; hücum etti kütüphaneye Gezi Parkında...  görevli seslendi "elimde Nazımın Şiirleri; iki kitap...herkes "bana bana" diye elini uzatıyor..alamayan üzülmüyor nasılsa aynı kitabı biraz sonra  ya da  bambaşka bir kitapları alabilecek...gönüllü görevli sesleniyor kucaklarını dolduranlara "arkadaşlar kütüphane düzmüyoruz ama  Taksim Gezi parkı Kütüphanesinden hatıra bir kitap alıyorsunuz...izdiham yaratmayın" diye gülümsüyor!!!!!!!!!!!!! Ben de önlerden bir kitabı aldım:"Ara Bölge" William S. Burroughs..."Beat Hareketi yazarlarının da beğenisini kazanmış" katışıksız deneyim edebiyatının peygamber" olarak kabul edilmiş...Yazınsal deneysellik anlamında James Joyse ile derin bağ kuruyor ve 20.yy.'ın  Poe'su, Baudlaire'i olarak nitelendiriliyor..." Konuşmak Yalan Söylemektir" diyor...
Konuşmadan anlaşamayız, iletişim kuramayız ve kendimizi ifade edemeyiz...ama kelimeler de kifayetsiz kalabilir bazen  bu konuşmalarda, bazen vücut dili ya da , bakışlar ve mizah devreye girebilir...davranışlarımız, samimiyet, içtenlik ve fikirlerimiz bazen tam anlaşılamaz...karşıdaki bizi ya da biz karşımızdakini gözümüzde bir yere yakıştırıp, sığdıramayabiliriz...insanız; hiç birimiz mükemmel değiliz...ama bazıları  gerçekten de "konuşarak yalan söylüyor"  buna en iyi örneği baş harfi "Recep" olan yapıyor...hala aynı hava! Tam bir soğuk savaş uzmanı gibi savaşsa da "konuşuyor" işte... o konuşuyor oysa meydanlardakiler "söylüyor" gerçekleri söylüyor..."haykırıyor" bir kez bir kez daha!...konuşmak ile söylemeyi karıştırmamalı! Ağzı olan konuşur!.. ama fikrini "söyler" ve gerekirse isyan eder haykırır.
Bas konuş ve paylaş, tıkla, tweetle, duvarına yaz!..bilmeyene söyle, anlat ve göster!
Konuşmayı dumanlı odayı havalandırmak olarak görülüyor kimileri tarafından ama onlar kendi fikirlerini savunup, insiyatif kullanamıyorlar... baştaki politikacı büyüklerine bırakıyorlar işi...Bas konuş ve paylaş, tıkla, tweetle, duvarına yaz!..bilmeyene söyle, anlat ve göster! Düşünceleri değiştir, korkuları yen! Gerekirse hem kebap hem şiş yansın...bunu çoktan göze aldılar!

Kitaplar hayatımızda bizi baştan, yoldan çıkarabilir, yeni yollara sokabilir , yolculuklara çıkarabilir...yeni ufuklar bizi bekliyor...okuyun, tarihi , gerçekleri, düşünceleri, dünyayı okuyun...lütfen...ve son 11 gündür yazdıklarınızı, yaratıcılığınızla çıkanları okuyun ve geleceğe miras bırakın...
İşte önümde iki kitap daha var biri "Kon-Tiki", diğeri ise Sadun Boro'nun "Pupa Yelken"i...çok değil birer sayfa paylaşacağım bu maceralara atılanların gelecek nesile kazandırdıkları cesaret, mücadele ve sınırların ötesine ulaşabilmeyi...bir kaç fotoğraf ve çizimi paylaşıyorum "rüzgarınız bol olsun"! Nöbetleşe devralın dümeni!




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder