2 Temmuz 2014 Çarşamba

küfür dolu rüzgar!

tüm engeller
tüm çukurlar
girinti ve çıkıntılar
tüm boşluklar
ve tüm dolu alanlar
tarifsiz bir hiçlikte kıvranır



aslında...
yok olmadan her biri
var diyebilirsin belki
ama çoğu zaman görmeden
geçer gidersin ya...
boşluğun halkalarından
paralel evrenlerden
eş güdümlü telkinlerle
eşiklerden
atlar geçersin ya...













satın alınır ruhun
duymazsın
tarifini bilmediğin
soğuk bir yemek
soluk bir masada sunulur da
kendini önemli hisseder gibi olursun ya...
çatalın sırtıyla
renklerine, şekillerine göre ayırırsın;
patates, havuç, bezelye
sebzeler kendi içlerinde
ve dışlarında
koskoca  bir evren...
somut bir somurtmada
kulunçlarındaki
kuluçka evresi
yarım kalmış bir doğumdan
artakalan
mutant kelimeleri
kozmik bir ışımanın
eseri...
bir dülger balığı sanki
biraz çirkin
biraz aykırı
dibinden suların bir akıntı
sürükler seni
emekleye emekleye
sığlıklarında
geri dönmeyen
süngerciler için
toplu şarkılar...
ister yüzüstü de
ister yüzükoyun
koyuver kendini gitsin
bu bir oyun!
ayak üstü düzülmüş
derisi yüzülmüş
yeni bir kimlik için
sıraya girmeye değer mi?
vitrinlerden, raflardan taşan
market kasaları önünde  göze sokulan
hiç ihtiyaç duyulmayanlardan
sineması kapanan gişe memurlarının
kat çıkmış nasırlarına kadar uykusuzum...
taban tabana zıt
geni bozuk
hece vezniyle
gece kaçakları
kendi bedeninden
karanlığa kaçanlar
ve
küfür dolu
rüzgar...
toz bulutundan çamura yineler sokaklarda
üstü brandalı sergilerde 10 kiloluk karpuzlar
çekirdeklerinde ağız dolusu it dalaşı
mizanpajdan dışarı
taşar
mürekkebin kokusu
matbaanın keşfi
basının fes edilişi...
bu gün püfür püfür
ve
küfür dolu
rüzgar...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder