15 Mart 2013 Cuma

"cogito ergo sum"

"cogito ergo sum" ama bilinç altıma hükmedemiyorum!
"Düşünüyorum, o halde varım " bunda var mı bir çıkarım?!
...
günlerdir bitmeyen bir akide şekeri gibi , bir tekerleme gibi tekrarlayıp duruyorum; cogito ergo sum...cogito ergo sum...tuttu gözlerim yalnızlar rıhtımında yosun!..
dün geceki böğrümdeki ağrı gece rüyamın içine girmeyi başardı...rüyamda böğrümde açılan delikten içeri ailece girip dolaşıyoruz...sanki deri tabaklanan bir tabakhanede, garip sıvı havuzları ve yollar var içimde...dehlizlerden geçerken oğlum bir yere elini değdirince içimde, tiksinip hemen elini yapışkan sıvıdan kurtarmak için mendille siliyor...mendili de içi yeşil bir sıvı olan havuza atıyor..."dur oğlum ne yapıyorsun?!" ... "bağırsaklarım tıkanacak" diyorum... içeri çöp atılır mı? o "asit dolu midende hemen erir" diyor...kağıt eriyor...içimde bir sıkıntı...derken bir yer sarsıntısı ile içimde yere düşüyoruz...eşim ve oğluma "bir kiriş bulun, altına girin, ben çıkışı bulup sizi alacağım "diyorum...çıkışı buluyorum ama çıkış bizim evin sokak kapısı oluveriyor birden...normal hayatta biz de her gece sokak kapısını-apartmanın kapısını kilitliyoruz...anahtarı bulamıyorum...duvarlar esniyor üzerime üzerime...derken yukarıdan bir sürü anahtarlık düşüyor üzerilerinde bir dolu anahtar....kim attı, nereden geldi diye düşünmeden deniyorum anahtarlıklardaki anahtarları...sallantı devam ediyor...bina daha ne kadar dayanabilir ki ya da ben!?...onlar neredeler binada mı, içimde mi?! bir anahtar sanki deliğe uyuyor derken anahtar yuvasında kırılıyor...içeride kalıyorum,kendi içimde mahsur...içimde kalıyorlar!

cogito ergo sum ama bilinç altıma hükmedemiyorum!
Dün geceki rüyamdan sonra sabah oğlumu okula bıraktım...sınıfına kadar çıktık birlikte...birde ne gördük; biri oğlumun sırasının üzerine oğlumun ismini "Deniz" yazıp yeşile boyanmış...oğlum hemen bir mendil aldı ve sırasını sildi...sonra o mendili çöp kutusuna attı ve ben iki sokak ötede eski bir anahtar buldum!?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder