Bu sabahın sürprizi yine Ayazağa'dan geldi! Sabahın "şehir göbeği rengi"nin, az ışıklı ve solgun görüntüsünün içinde flaşörler gibi gözüme takıldılar...oldukça fantazmagorik(düşlemsel ve hayali) bir görüntüydü! Fanta kutuları kamyondan kendilerini topluca aşağı atmışlardı belki...bir firar, belki de toplu bir intihar girişimiydi!
Köken olarak bir noktada hayal anlamına gelen Yunanca bir sözcüktür Phantasia...Bundan phantasma (hayalet), phantastikon (imgelemi ilgilendiren), phantastike (hayal edebilme yeteneği) gibi sözcükler türetilmiş...Ortaçağ'da "fantastique" sıfat olarak kullanılıyor ilk kez;"cin tutmuş anlamı" veriyor o dönem..."Fantasie" kelimesi klasik Fransızca'da "imgelem"i belirtiyor. 19. yüzyılın ortalarında bu kavram bugün yerleşmiş anlamına kavuşuyor. Yalnızca imgelemde var olan ve yalnızca cismani bir varlığın görüntüsüne sahip olan olarak iki ayrı anlam ifade etmeye başlıyor. Bugün TDK fantastik sözcüğünü aslında çok da farklı olmayan bir biçimde tanımlıyor: Gerçekte var olmayan, gerçek olmayan, hayali...
Şehrin içinde, en beklenmedik bir anda yaşayabilsek her gün bir fantazya!(Fantazya, düş gücünün alabildiğince özgürce ortaya koyulduğu düşünceye ya da bunlarla donatılmış sanat yapıtlarıdır.)
Turuncu, portakal rengi, oranj, "turanj"!!!!...sağlık,canlılık, direnç, havuç, portakal, güneş.... Turuncu kırmızı gibi dışa dönük ve tamamlayıcı bir renktir.Pozitif açıdan kırmızıdan daima daha yapıcıdır...
Heyecan ve mutluluk verici, dinamik, dikkat çekici, çarpıcı ve iç açıcı bir renktir. Kırmızıdan sonraki en sıcak renk olan turuncu gösterişin ve şatafatın rengidir. İletişim,atılım ve hareket bu renkle sağlanır...turuncu aynı zamanda ihtiras ve egoizm ile ilişkilendirilebilir...gezegen olarak Venüs'ü simgelemekte kullanılır.
Metabolizmayı hızlandırır. Canlılık, cesaret ve güven verir. Zihni harekete geçirir. Dolaşım sistemini,zihinsel faaliyetleri ve solunum sistemini harekete geçirir.Özetle vücuda enerji yükleyerek,dolaşım ve metabolizma süreçlerini artırır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder