Dolap, genellikle ahşaptan yapılma, içine eşyaların konduğu, çekmeceli, kapaklı, bölmeli mobilyadır...ama içine sadece eşya konmaz...çocukken içine saklanılır; büyükken de!...nedense aldatıldığını düşünen koca eve gelince ilk dolaba bakar ve "sobe"!..babam, gençliğinde lazımlıktan bozma agrandizörüyle fotoğraf baskısı yapacak karanlık odayı zaruri ve pratik olarak gardrop içinde oluşturmuş...bir zamanların çizgi serisi "Fatoş- Blondie"de Fatoş'un eşi Basri ve beleşçi komşusu Apti dolap içinde gizli poker partileri verirlerdi...
Eskiden yiyecekler buzdolapları yerine tel dolaplarda saklanırdı...babaanne doldurduğu sucukları, açtığı börekleri, peynirleri falan tel dolaba koyup makara sistemiyle yukarı askıya alırmış ama yine de kedilerin gazabından koruyamazmış...babam, amcam ve arkadaşları yiyecekleri afiyetle yedikten sonra belkide suçu zavallı kedilere atıyorlardı!
Dolapların gizli bir yerleri vardır, arkalar, dipler bir şeyleri saklamaya yarar...çekmecelerin dipleri de öyle...ziynet eşyası, sigara, "erkek dergisi" vb. kişiye özel şeyler işte...bazı dolaplar yüklük gibi atmaya kıyılamayan giysi, eşya, yatak yorgan ile hınca hınç doldurulur...yıllar sonra bunlar hazineye dönüşüyor...önüne, üstüne kondukça konan şeyler bir zaman sonra unutuluyor...benim için dolap deyince üç kardeş birlikte büyüdüğümüz odadaki gömme dolap geliyor aklıma...babam o dolabı TOTO'dan 13 tutturup kazandığı ikramiye ile yaptırmıştı...her şeyi içine alıyordu. Basmalı otomatik kilit sistemi yıllar içinde açıla kapana bozulduğu için son zamanlarda kapaklarını iple bağlıyorduk..bir rafında pikap dururdu...arada bir çalmak için çıkartırdık, üst kattaki kapaklı bölmelerden birinde akordeon, diğerlerinde misafir için yatak yorgan...rahmetli dedemin şapkaları...bir bölümde yer alan çekmecelerin farklı renkte kaplamaları vardı...bir şey arandığında "üst, alt, orta çekmece" denmek yerine; "beyaz çekmecede, pembeye ya da maviye bak" gibi bir farklılık getiriyordu...beyaz çekmecede babamların odasında yer olmadığı için evraklar, dedemin İstiklal Savaşı madalyası, armalı yüzüğü, kol düğmeleri benzeri değerli eşyalar dururdu...bir de "Diana" fotoğraf makinesi...
Gömme dolaplar zamanla raydolap olarak devam etti...tel dolapların yerini buzdolapları aldı...her ne kadar "No frost" dese de hangi rafta olursa olsun içindeki her şeyi donduran saçma dolaplar işte!
Artık o güzel günleri yaşadığımız evimiz ve eşyaların çoğu olmasa da; annemlerin yatak odasındaki ahşap, ceviz kaplama gardropun(garde-robe: elbise saklayıcı, koruyucu)kapısının ve döşemelerin gıcırtısı hala kulaklarımda...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder