"Klee'nin 'Angelus Novus' adlı bir tablosu var. Bakışlarını
ayıramadığı bir şeyden sanki uzaklaşıp gitmek üzere olan bir meleği tasvir ediyor: Gözleri
faltaşı gibi, ağzı açık, kanatları gerilmiş. Tarih meleğinin görünüşü de ancak
böyle olabilir, yüzü geçmişe çevrilmiş. Bize bir olaylar zinciri gibi
görünenleri, o tek bir felaket olarak görür, yıkıntıları durmadan üst üste yığıp ayaklarının
önüne fırlatan bir felaket. Biraz daha kalmak isterdi melek, ölüleri hayata
döndürmek, kırık parçaları yeniden birleştirmek... Ama Cennet'ten kopup gelen bir
fırtına
kanatlarını öyle şiddetle yakalamıştır ki, bir daha kapayamaz onları.
Yıkıntılar gözlerinin önünde göğe doğru yükselirken, fırtınayla birlikte çaresiz,
sırtını döndüğü geleceğe sürüklenir. İşte ilerleme dediğimiz şey, bu
fırtınadır"
Walter Benjamin-"Tarih Kavramı Üzerine Pasajlar", IX Bölüm.
"Hazırım kanat çırpmaya"
Walter Benjamin-"Tarih Kavramı Üzerine Pasajlar", IX Bölüm.
"Hazırım kanat çırpmaya"
"Dönsem" derim, "dönsem geriye"
"Bir an daha kalırsam burada
Korkarım hiç dönemem diye."
Gerhard Scholem, "Meleğin Selamı"
"Bir an daha kalırsam burada
Korkarım hiç dönemem diye."
Gerhard Scholem, "Meleğin Selamı"
Marxist-Ateist bir Alman yahudisi olan
Benjamin çeşitli Avrupa ülkelerinde sürgün hayatı yaşamak zorunda
kaldı..Amerika'ya kaçma hayalleri 1940 yılında İspanya-Fransa sınırında
yakalanacağını anladığında intiharı ile sonlandı...Savaş yıllarında Faşizmin gölgesi altında gittiği her yere yanında taşıdığı bu resme
farklı anlamlar yükledi...öyle ki resim sonunda tarihsel materyalizmin diyalektiğinin bir simgesi haline dönüştü.
Tarih meleği tarihin karşısındaki çaresiz bireyi yani Benjamin'i simgeler...Klee’nin “yeni meleği” Benjamin için geçmişin yıkımlarını geri alamadığı ve düzeltemediği için acı içinde geleceğe savrulan “tarih meleği”dir...Geri dönüşün imkansızlığı, geçmişin yıkımlarını düzeltememek, seyirci kalmak...diğer tarafta; Benjamin’in “ilerleme” dediği modern yaşamın getirdiği her tür yozlaşma, yabancılaşma, duyarsızlaşma, makineleşme...geçmişte yaşanan tecrübeler gelecekteki sorunları aşmada yardımcı olur mu?! Olmasını diledi!bilinenin verdiği güven yaşanmışlıktan ve hayat tecrübesinden gelir ama kötü tecrübeler ile yaşam daha da katlanılmaz hale gelir...her yaşanan olumsuz bir şey sizden alır, götürür ve yıpratır...geçmişe utanç ve kaygıyla bakan geleceğe nasıl bakar?! geçmişten ders çıkarmış olarak mı yoksa korkarak mı?!
Tarih meleği tarihin karşısındaki çaresiz bireyi yani Benjamin'i simgeler...Klee’nin “yeni meleği” Benjamin için geçmişin yıkımlarını geri alamadığı ve düzeltemediği için acı içinde geleceğe savrulan “tarih meleği”dir...Geri dönüşün imkansızlığı, geçmişin yıkımlarını düzeltememek, seyirci kalmak...diğer tarafta; Benjamin’in “ilerleme” dediği modern yaşamın getirdiği her tür yozlaşma, yabancılaşma, duyarsızlaşma, makineleşme...geçmişte yaşanan tecrübeler gelecekteki sorunları aşmada yardımcı olur mu?! Olmasını diledi!bilinenin verdiği güven yaşanmışlıktan ve hayat tecrübesinden gelir ama kötü tecrübeler ile yaşam daha da katlanılmaz hale gelir...her yaşanan olumsuz bir şey sizden alır, götürür ve yıpratır...geçmişe utanç ve kaygıyla bakan geleceğe nasıl bakar?! geçmişten ders çıkarmış olarak mı yoksa korkarak mı?!
Tarihçi, gözleri geçmişe, bedeni
geleceğe dönükken şimdiyi, kendi çağını kaçırır...geçmiş karanlıktır, gelecek
de ulaşılmaz..."şimdi" ise donakalmış, ilerlememektedir... o cennet ile cehennem arasında arafta kalmıştır sanki...Benjamin, meleğin geçmişe doğru bakışına utanç ve kaygıyı yükler, böylelikle tüm melekler
gibi insanlığı uyarma görevini ona vermiş olur. Tarihsel materyalizm, geçmişe
bakarak, bugünü anlamlandırmaya çalışır, geçmişin günahları bugünün
yıkıcı rüzgarına sebep olmuştur...geleceğe umutla bakmak ve ilerlemek mümkün
değildir artık...
Paul Klee (1879–1940)nin naif çizgileri ve "soyutları"nın ardında yatan düşünce biçimi, politik tutumu, sanatın; bir kez daha her şeyi görünür kılmak olduğunu bize ispatlar...
"Angelus Novus"-“yeni melek” Klee, Reiner Maria Rilke ile birlikte insanlar ve melekler arasındaki münasebetler konusunda kafa yoran bir şiir topluluğuna katılmaktayken suluboya ile küçük bir boyutta resmetmiş, bir yıl sonra ise resmi 1921’de Walter Benjamin, Almanya-Münih şehrindeyken satın almış...
Paris’ten
1940’ta son kez ayrıldığı güne kadar yanından hiç ayırmamış... 1940’ta tüm el
yazmaları ile birlikte bu emanetlerini ünlü Fransız yazar
George Bataille, Biblioteque National’e emanet etmiş. Resim
şu anda İsrail’de Kudüs Müzesindeymiş...
Bütün bu "yükleme"ler ile meleğimiz geçmiş savaşları, yıkım ve acıları unutturabildi mi?! İnsanlığın karşısına o bakışlarla dikilip yüzde kaçının geçmişten ders almasını sağladı bilinmez...ama şurası bir gerçek ki gelecek hala kaotik!.."Carpediem"- "Günü yaşa","anı yakala ve kıymetini bil!" Yapabilirsen yap!
Bütün bu "yükleme"ler ile meleğimiz geçmiş savaşları, yıkım ve acıları unutturabildi mi?! İnsanlığın karşısına o bakışlarla dikilip yüzde kaçının geçmişten ders almasını sağladı bilinmez...ama şurası bir gerçek ki gelecek hala kaotik!.."Carpediem"- "Günü yaşa","anı yakala ve kıymetini bil!" Yapabilirsen yap!
harika yazı usta varol!
YanıtlaSil