Hanna- Barbera ikilisinin çizgi karakteri köpek (Danois) "Scooby Doo"nun maceralarında
Shaggy ile Scooby Doo dostluğu öne çıkar tıpkı yine bir Hanna -Barbera prodüksiyonu "
"Taş Devri"dizisinde Fred Çakmaştaş ile Barn(i)y Moloztaş dostluğunda olduğu gibi...
...bu konuya nereden nasıl geldiğim ise gerçekten ilginç; Sabah gördüğüm bir
bilboard panosundan?! "Peki panoda ne gördünüz?" diyeceksiniz...panoda üst üste
yapıştırılmış afiş "katman"larının yırtılması sonucu "şehirli bir doku"
oluşmuştu...evet katmanlardan Katmandu çağrıştı..."Katmandu" dan
ise Sukubidu ve Yabadabadu!!!!!!!!!!!!!!!!!!
İşte böyle acayip biçimde işliyor bu çağrışım mekanizması! Bazen görsel benzerlikler üzerinden bazen de kelimelerin ses benzerlikleri üzerinden...
"Taş Devri" dizisinde neredeyse her şey taş, ağaç ve ip ile oluşturuluyordu...dinazorgilleri ehlileştirip iş gücünde kullanılıyorlardı...aynı zamanda evlerinde bekçi köpeği yerine "Dino" adlı bir dinazları vardı...barbeküde dev biftekler pişirip "Dinazorburger" yiyorlardı....o koskoca taş kütlesi arabaya neden binerler anlamak çok zordu zira arabayı adım ve bacak güçleriyle, koşarak hareket ettirebiliyorlardı...tabi freni de yine ayakları ve topuklarını yere sürterek...bir bölümde fotoğraf çektirdiler; Ağaçkakana benzer bir kuş sivri gagasıyla büyükçe bir taş levhaya vurarak hızlı bir şekilde resimlerini oymuştu! ...
Fred Çakmaştaş'ın neşeli enerjik narası "Yaba daba duuu!"da o devirden kalma bir ses kulaklarımızda!
Fred Çakmaştaş'ın neşeli enerjik narası "Yaba daba duuu!"da o devirden kalma bir ses kulaklarımızda!
Bir kaç yıl önce, "Survival International" adlı sivil toplum kuruluşuna bağlı bir ekip, Brezilya'nın Peru sınırında bulunan "Acre" "Eyaletinde, helikopterle bölgeyi tararken daha önce kendi kabileleri dışında kimseyle iletişim kurmamış ve modern insanla hiç karşılaşmamış yerli bir kabilenin yaşamını görüntülemişti...neredeyse Taş Devrinden kalma diyebileceğimiz bu kabile yapraklardan yapılmış kulübelerde yaşıyor...yerliler bölgelerinde bir tehdit olarak algıladıkları helikoptere ok ile saldırmışlardı...
...teknolojinin ve insan yaşamının geldiği son noktada nereye vardığı ya da buradan da nereye varacağını kestirmek çok da zor değil...tüm kaynaklar tükendiğinde bizi ilkel bir yaşam bekliyor...belki eski çöp ve atıklarımız bir çok filmde; Mad Max (1979), Waterworld (1995) ve onlarca benzerinde öngörüldüğü gibi...
Gelelim Scooby-Doo'ya...hayaletler, zombiler, hortlaklar, canavarlar, robotlar, maymun adam, kurt adam, Frankenstein ve benzerleriyle uğraşan ekip sonunda tüm bu olayların ardında insanları kandırmaya çalışan şarlatanları ortaya çıkarırlar...isterdim ki gerçek yaşamda böyle bir ekip tarafından olmasa da da buradaki şaklabanlıllar ve şarlatanlar ortaya çıkartılıp bir bir ifşaa edilsin!
Buradan ise çıkış noktamız "katman"a dönelim..."katman"ın asıl anlamının dışında toplum bilimi açısından bakarsak; bir toplum içinde makam, şöhret, meslek vb. bakımdan ayrılan topluluklardan her biri, tabakayı ifade ettiğini görürüz...kesinlikle Dünya'da böyle bir oluşum ve ayrım var...Tanrının oyun bahçesinde böylelikle farklı oyunlar daha heyecanlı ve çekişmeli bir biçimde oynanabiliyor...ve bu oyunlarda dengesizlikler alıp başını giderken bir yandan denge ve adalet isteyenler ise level bile atlayamıyor!
O zaman Katmandu'ya!
Nepal’in en büyük şehri olan Katmandu aynı zamanda ülkenin başkentidir. Etrafı karlı dağlarla çevrili Katmandu şehrinin çevresi verimli tarım alanları, kiremitten yapılma, geleneksel evlerle dolu köyler ve çok sayıda tarihi Budist ve Hindu tapınaklarıyla doludur.Nepal’in kültür, politika ve ticaret merkezi konumunda bulunan şehrin yazılı tarihi, M.Ö. 7. yüzyıla dek uzanmaktadır. Ancak Katmandu şehrinin esas keşfediliş tarihi 12. yüzyıl Mallalar zamanına denk gelmektedir. Mallalar eski adı Kantipur olan şehre Durbar Meydanı’nı inşa ettikten sonra, “tahta sığınaklarla kaplı şehir” anlamına gelen Kaasthamandap adını vermişlerdir. Bu isim zamanla aynı anlamı taşıyarak Katmandu kelimesine dönüşmüştü... Katmandu şehri, ziyaretçilerine sahip olduğu eşsiz doğayı, zengin kültürel mirasları ve bohem hayat tarzını sergileyerek kendini dünyanın en merak edilen turistik cazibe merkezi haline dönüşmüştür...
200 yıldır hiçbir ülkeyle sürtüşmeyen ve tarih kitaplarında “düşman ülke” diye bir kavram bulunmayan Nepal’in Katmandu şehrinde, 40’tan fazla etnik grup uyum ve barış içinde yaşamakta; resmi dil Nepalce’nin yanı sıra 70’ten fazla etnik dil konuşulmaktadır. Sahip olduğu etnik farklılıkları, bir bahçedeki farklı güzel çiçekler olarak gören ve hümanist ve barışçıl bir yaşam ortamı sunan Katmandu şehri, bu anlamda tüm dünyaya örnek teşkil etmektedir. (maximiles.com.tr)
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder