Ağzımızdan çıkan her söz bizi bağlar...ya inkar edip işi kaypaklığa dökebilirsiniz ya da sonuna kadar söylediklerinizin arkasında durursunuz cesurca...bazen konuşma sizin kontrol edemeyeceğiniz boyutlara girer, bazen inanmadığınız bir şeyi söyler, savunur durumda bulursunuz kendinizi...bazen de kendi yalanlarınıza inanır hale gelirsiniz... kararlı olmak çoğu zaman işe yarar...en azından kendi kişiliğinizden ve duruşunuzdan ödün vermezsiniz ama hiç bir yere varamadığınız zamanlar da olur, karşınızdakiyle uzlaşamaz, bir düşüncenizi anlatamaz, kabul ettiremezsiniz... iletişimi bozan o kadar içsel ve dışsal faktör varken ne yazık ki sağlıklı diyaloglardan bahsedemiyorum...ama bildiğim bir şey var: konuşmalar tartışmaya dönüşüp işin içinden çıkılamaz bir hal söz konusu olduğunda; taraflardan biri tam anlamıyla üstünlük sağlayamadığında; iş -aşağıdaki diyalogların sonunda olduğu gibi-sorunu ortadan bir süreliğine kaldıracak olan tek bir "aktivite"ye kalıyor...
*Aşağıdaki diyaloglar, yaşanmış, yaşanmakta olan benzer olaylar ve kişilerden esinlenilerek kurgulanmıştır.
“İçim üşüyor”diyorum
“Mutsuzsun”diyor…
Y-Seni mutsuz eden şeyleri hiç var olmamışlar gibi unut...
(X sesli düşünüyor, bize anlatıyor...)“Seni de mi?!”diyorum... istemeden…
o mutsuz etmiyor, aslında mutsuz eden onunla olamamak...“Mutlu olman için başkalarına ihtiyacın yok” diyerek kendi kendine yetmeyi öğrenmem gerektiğini söylüyor…Yazık ki beni yeterince tanıyamamış...Tanısaydı bilirdi; bu oyunu oynamaktan yorgun düştüğümü çocukluğumdan beri...Sevdiğimi söylüyorum onu her şeye rağmen
Söyleyemediğim zamanlar belli etmeye... kaçak bakışlarla
“Sen herkesi ve her şeyi sevebilirsin ama senin asıl sevilmeye ihtiyacın var”diyor Y…
“Ya sen” diyorum ?! “o zaman sen de sevmiyorsun beni...
Yalan mı?”
İnkar etmiyor sevmediğini ama sevdiğini de söylemiyor Y…Bir sigara yakıyor
Kibritin kava sürtünüşü yırtıyor suskunluğu
Sonra gri mavi duman
Silikleştiriyor yüzlerimizi
Bana da bir sigara yakıp veriyor…
Y-Seni sevmemem gerekiyor. Başlarsa bir gün biter...Hem de hızla koşar her şey sona doğru…En güzeli bunu hiç yaşamamak
X-O zaman kimseyi sevemiyeceksin ya da sevecek kadar tanıyamıyacaksın...
(Beni bastırmaya çalışıyor...)
Y-Hem ben çok uçarıyım…Sıkıntıya gelemem başka birine kaçar sığınırım
Beni idare etmek zordur...taşımak...Sen alıngan hem de kıskançsın buna dayanamazsın”
X-Olsun varsın eğer beni gerçekten seversen, benim gibi başkalarını da sevmen sorun değil dersem ... ya bitmesini kimse istemez güzel bir ilişkinin ama korkunun da ecele faydası yok dersem... bunun gibi bir çok açılım yapabilirim…
Y-Evlisin, çocuklusun...
X-Ne yani daha önce birini sevmiş olmak hep seveceğim ve başkasını sevemem demek mi?
Y-Benden çok yaşlısın
X-20 yaş fark çok mu?
Y-Ne inatçısın “hayır” diyorum bu “iş” olmaz
X-Peki niye böyle bir şeye inandırdın beni!...yoksa ben mi kendimi kandırdım?!
Y-Tabi ki sen...
X-Yani sen bana hiç pas vermedin, gidip gelip sevgiye aç bir bir kedi gibi sürtünmedin...hem de en olmadık zamanlarda...tabi yaa ...böylesi “oyunu” daha da heyecanlandırıyor...öyle değil mi?
Y-Sana öyle gelmiş...sen öyle hayal etmişin ya da öyle görmek istemişin...oyun moyun yok...
Ben senin dostunum
X-İnsan dostuyla fransız gibi öpüşür mü?
Y-Sana olan sevgim farklı tamam mı sana saygı duyuyorum...bırak öyle kalayım...sen de saygı duyduğum o insan olarak kal...hıı!
X-Şu an için daha fazla tartışmayalım ama bu konunun kapandığını düşünme...
Y-Yoo.. tartışacaksak tartışalım ve bu “iş” sonlansın
X-Ne işi..!ne kadar garipsin…bir anda savunma kalkanlarını açıyorsun ve duygusuz, mekanik bir tavırla herşeyi kontrolünün altına almaya çalışıyorsun
Oysa ki beni derinlerden çıkan gözlerindeki o ışık nasılda heyecanlandırmıştı ...yeniden bu duyguları hissedebilirmiyim derken kaptırıp gitmişim kendimi sana
(....biraz suskunluktan sonra)
X-Yoksa şu bizim uçarı kızımız sorumluluk almaktan mı korkuyor; sevdiğini söyleyerek
Yoksa işin cinsellik boyutundan mı-nasılsa er ya da geç oraya varacak diye-kaçıyor…
Kendi kendime yetebilirim elbet mekanik bir şekilde yasak savarak...”çeki elden bozdurmak” diyorum ben buna.. ama bunlara gerek var mı!?...orta okul öğrencisi değilim ki...hem
sevilmeyecek kadar da çirkin...
Y-Peki...peki beni bastırdın…Ne de olsa tecrübelisin bu konularda.
X-İltifat ediyorsun ...sen de hiç fena sayılmazsın hele şu son” ikisi”yle aynı gün peş peşe yaşadıklarından sonra tecrüben artmıştır
...
Y-…O zaman şöyle yapalım önce temel ihtiyaçları giderelim ...bir gevşeyelim...baktık ki içten de geliyor; o zaman ismini koyarız!
X-Vayy...demek öyle! ...şimdi de benim inanasım gelmiyor.
Y-İnan...inan...inandığın şeyler için savaşmalısın
X-Ne yani şimdi de rakiplerim olacağından, savaş, yarış vb.den mi bahsediyorsun?
Y-Kadınların hoşuna gider paylaşılamamak…
X-Erkeklerin de... madem sen kızıştırıyorsun...ben de boş mu duracağım!
Bu arada cinsellik demişken biliyorum ne zaman cinselliği yaşamaya başlarsan aşktan bir şeyler eksilir... özelliğini kaybetmeye başlar..sanırım bunu sen de biliyor ve madem öyle “başlasın” ve “sona doğru daha hızlı koşsun” diye düşünüyosun…
Y-Ne kadar paranoyaksın. İsrar ettin, susturdun, bastırdın...ikna ettin hala konuşuyorsun
Sus artık...sus…
(bir el odanın ışığını söndürür...hafif kıkırdaşma ve gülüşlerle… dik ve durgun siluetler yatayda hareketlenir vs.vb...)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder