Sonra uzatıp “birinin” avucu içine koydum sımsıcak taşı, sıcak olması onu ürküttü, tutmak istemedi elinde, koydu cebine…taş soğudu cebinde… bir gün bir denizin kıyısında, ayaklarının altında onca taş varken hatırladı cebindekini; ayaklarının altında onca taş varken cebinden onu alıp sektirdi. Taş sekti, sekti, sekti… taşın suya her değişinde oluşan halkalar bir bir genişleyip iç içe geçti, birleşti… sonra taş denizin koynunda ıslak serin bir uykuya daldı ta ki dalgalar akıntılarla kıyıya vurup, bir el yüzlercesi arasından onu bir daha seçinceye değin…
Fotoğraf: Cüneyt Gök
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder