Kadın adama sarılmış... ikisi de bir odada, yatağın üzerinde oturuyor ve objektife doğru bakıp gülümsüyorlar. Fotoğrafın altında başlıkta "Bu fotoğraf kanıtımdır" yazıyor! Altında ise:
"Öğleden sonraydı, aramızdaki her şey çok iyiydi ve beni kucaklıyordu ve öylesine mutluyduk. Öyle oldu, sevdi beni...siz kendinize bakın!"
Fotoğrafta görebileceğimiz şeyleri-kanıt olan şeyleri- yazı ile tekrar dile getiren sanatçının derdi ne olabilir?
Fotoğraf ve yazı birbirini doğruluyor mu yoksa ters bir şeyler mi var? Kendisinin bildiği gerçeği yeterince yansıtmadığından ya da eksik yansıttığından mıdır yoksa farklı anlamlar da çıkarılabilecek olmasından mıdır bizi özellikle yönlendirmek mi istemiş bu yazıyla? Şurası bir gerçek ki yazı olmasa farklı okumalar yapılabilir ve her okuma sanatçının bildiği gerçeğe bizi yaklaştırabileceği gibi bizi gerçekten uzaklaştırabilir de...o zaman yazılı ve görsel imgeler gerçeği bütünlemek için kullanılmıştır diyebiliriz... peki siz "o" gerçeğe gerçekten inandınız mı? Fotoğrafa mı inandınız yazıya mı?
Fotoğraf nesneldir ve nesnellik görelidir...
Eleştirmenler ona "kameralı ozan" yakıştırmasını yapmışlar! Güzel bir görüntü elde etmekten çok psikolojik çözümlemeler üzerinde duran ve görünmeyen şeylerin fotoğrafını çekmeye uğraşan Michals, fotoğrafa "öykü sekansı" kavramını sokmuş!..
Sanat ve tasarım bir olgu olarak binlerce yıldan beri bizlerle... düşünce merkezinde ve bir bilinç çerçevesinde gerçekleştirdiği, amaca yönelik olarak yapılan anlamlı bir düzen oluşturma eylemi ve bunun sonunda ortaya çıkardığı ürün.... insan, nesnel gerçekleri algıları yardımıyla imgelere dönüştürür...Yaratıcılık,
mevcut bilgi ve deneyimin yeniden sentezlenmesidir; bilginin
yeniden üretilmesi ve yeni ürünler, düşünceler ortaya
koyulabilmesi... Zihnin
tüm yetileri,düşünceler,
düşünme
süreçleri
ve imgelem etkileşim
halindedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder