23 Kasım 2013 Cumartesi

dar alanda kısa paslaşmalar-2-...mesafe



Mesafe nedir dedim kendime...iki nokta arasındaki uzaklık mıydı sadece?! Çocukluğumdan bir karikatür hatırlıyorum; upuzun bir masada karı koca ayrı uçlarda oturuyorlar ve yemek yiyorlardı. Karikatürün altında, adamın konuşma çizgisinin yanında -"karıcım bir köfte yuvarlar mısın?!" yazıyordu... Yıllar sonra bir arkadaşımın evinde yemek misafiriydim ve ilk kez "Kuşkonmaz" çorbasıyla karşılaşıyordum ve nefret etmeyi öğreniyordum içinde ekstra kaparlerle... ve buz gibi, sessiz bir ortamda mesafeyi hissedebileceğim bir soru yankılanıyordu arkadaşım tarafından "siz çorba alır mısınız?"...arkadaşım babasına düpedüz "siz" diyordu...bütün yemek boyunca sofrada duyulan tek ses ve cümle de buydu...çorbalar içilirken ne bir kaşık-tabak sesi ne de bir "hüüüpppp"!!!!!
İşte mesafe kavramı kafamda şekillenmeye başlamıştı...sonra ilk aşk, ayrılık ve platonikler vs.vb...gözden ırak gönülden de ırak olmuyordu...hep düşünüyordum ve düşündükçe uzaklarda değil de burada yanımda olacak diye...içimdeydi, kalbimde ve aklımda ama somutlaştırmak mümkün değildi bazı şeyleri..."engel değil mesafeler aşk yoluna..."sadece bir şarkıydı hemde hiç sevmediğim Kenan'dan oysa babasını-Yurdaer Doğulu'yu izlemeye gider, şarkılarını dinlerdik!...Tam olarak mesafe kavramı askerlikle somutlaştı...artık anlamıştım orta okuldaki hız-mesafe problemlerinden farklı olarak ; çünkü mesafe vardı ama evime doğru bir hız yoktu! Doğan güneş, şafak ve çentikler....
Şimdi başlığa dönelim "dar alanda kısa paslaşmalar"...Serdar Akar'ın filmindeki gibi hayat futbola fena halde benzer ama Jafar Panahi'nin filmi gibi "offside"e dikkat!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder