Cuma günü kolon kanseri olan babamı evimizden çok uzakta bir hasta(ha)nede ameliyat ettirmek zorunda kaldık...neden mi? Çünkü Erdem Hastanesinde onun ameliyatı için gerekli donanım vardı ve doktor bizi oraya yönlendirdi...bu özel hastahane nasıl bir hastahaneydi? Mimar kardeşlerinin fabrika gibi çalışan, Selçuklu-Osmanlı karışımı eseri...içeride şık Christian Dior başörtü desenli hanım kızlarımız hizmet veriyordu...neden devlet hastahanelerinde de bu hizmet yok? Çünkü dinimiz, imanımız para olmuş...şimdi çok kişi bana kızacak gerçekleri söyledim diye yine...paran varsa her şeyi alabilirsin! Paramız yoktu ama bankalar kredi veriyordu...şimdi "mebla"yı telaffuz etmeyeyim ama üç sene ödeyeceğiz!..
10 kasım sabahı alıştığımız sirenler, korna sesler yoktu artık Atamızı anmaya! Radyoda bir kanal bir önceki gün "sevenleri onu anacak" diyordu!!!!!!!!!!!!!10 KASIM sabahı başka bir radyodaki; "Radyo Voyage"daki siren sesiyle çekirdek aile Atamıza saygı duruşumuzu yapıp Babamızı ziyarete düştük yollara.
Ümraniye Çakmak'a gitmek bir dert, dönmek bir dert...neyse babama ulaştık ziyareti gerçekleştirdik ...o gayet iyi! Bu arada hastahanenin hemen yakınında ilginç bir ev ve oluşum bekliyordu bizi...Örnekleri aşağıda!
Sabah Kazlıçeşme'den Marmaray ile boğula boğula sıkıntılı bir şekilde geçmiştik kaşıya ama bu sefer dönüşte sıkı bir kalabalık bekliyordu Üsküdar'da bizi...Meraklı izdihamı "usta"nın eserini merak ettiği için 10-15 kişilik aileleriyle gelmişti, en az üç çocuk, en az üç torun, iki eş, kayın valide, kayın peder, ana, baba, üst komşu, bakkalın torunu,İffet teyze vs, vb...İçeride oksijen bittiği için içeri almadılar, böyle olunca vapurlar kalabalıktan yan yattı...
Günde 1 milyon kişiyi taşıyacak Marmaray, sera gazı emisyonunu azaltmanın yanında hava kirliliğine neden olan karbonmonoksit, azotoksit, metan olmayan hidrokarbon gazlarını da azaltacak iken içeri girenler oksijensizlik ve sıcaktan boğuldu...anlatma bana artık İstanbul...yoruldum!.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder