günümün neşesi
biraz pasaklı
biraz zayıf ve zavallı
kaldırım serçesi
basitçe "cik"ler
bazen de cik+cik=cikcikler...
boş çekirdek kabuğu dağlarını
didikler sahilde
bir bankın dibinde
bazen küçük kırıntılar
bazen de
ıslatılmış şişkin ekmekler
pencere önünde
şanslıysa
elden simit lokmaları
bir parkın içindeya da
kanatlı karınca ziyafeti
mevsiminde...
basit "cik"ler
bazen de cik+cik=cikcikler
günümün neşesi
kaldırım serçesi...
biraz güneş çıkınca
bulutların arasından
sıyrılıp
kuş cıvıltılarının
başını çeken
daldan dala
dal yoksa kaldırımda seken
günümün neşesi
biraz pasaklı
biraz zayıf ve zavallı
kaldırım serçesi
hem suda hem kumda yıkanır
şehrin kaldırımlarında
tüylerini kabartır
küçücük gövdede kocaman kafa
ve akıl
basit "cik"lerin içinde
günlük hikayeler
kiremitlerin altında
taşıma çerçöp
tuvalet kağıtları,paçavralar
pamuklarla ısıtılan yuvada
sevgiyle
büyütülen serçe bebeler...
Buğulu sesi aksanı ve gırtlağı ile, "şanson"ların o son kelime ulamalarını, uzatmalarını ; o "rrrrrrrrr" leri ve "eee= ööööö"leri titrete titrete veren, Fransız ve dünya müziğine damgasını vuran Edith Piaf; namı diğer "kaldırım serçesi"... okula gidememiş, konservatuar eğitimi almamış ama varoşların sesi olarak şan şöhret kazanmış, sınıf atlamış ama hiçbir zaman burjuvaziyle yıldızı barışmamış. Burjuva yaşam tarzına uymayan yaşamı yüzünden kilise tarafından "günahkâr" ilan edilip, öldüğünde dini cenaze töreni yapılmamış....Edith, annesini hiç tanımamış, doğduktan 3 yaşına kadar sokaklarda ve meyhanelerde dans ederek yaşamını sağlayan, "Kenar Mahalle Kırlangıcı" olarak tanınan anneannesiyle yaşamış...babası,onu 3 yaşından sonra da genelev işletmecisi olan babaannesine teslim etmiş..."sermaye" kızların maskotu olarak mutlu bir yaşam sürerken 7 yaşına geldiğinde gitmek istediği okul onu kabul etmeyince( Burjuva beyleri ve hanımları kendi çocuklarının okuduğu okulda bir genelev işletmecisinin torununun okumasına izin vermiyorlardı.)babasının yanına;"benim konservatuvarım" dediği sokaklara dönmüş...Burjuva beyleri ve hanımlarına göre Edith, "Kaldırım Serçesi"siydi. Bu "Kaldırım Serçesi" adı altında aslında sınıfsal bir kimlik vardı. Kaldırımların, kenar mahallelerin, milyonların sesiydi "O"...1.50 lik boyuyla; kaldırım serçesi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder