"İlahi Komedya", Dante'nin 14yy.de yazdığı ve asıl adı "Commedia" olan bir eserdir... Daha sonraları Boccaccio başına "ilahi" eklentisini getirmiş(Divina Commedia).
Eser yaşam sonrası kurgusal bir seyahati içeren Hristiyanlıkla ilgili bir çalışmadır. Cehennem, Araf ve Cennette geçen seyahat ile ilgili bu epik şiirde Dante cehennemi- "İnferno" bölümünde politik bir tabiatta tasvir eder-Siyasi hasımları ve bazı papaları ve bazı dostlarını da bu ortamda tasvir eder... Şu an Türkiyem de buna benzer bir görünümde...Dante’nin tasarladığı Cehennem, dibine doğru inildikçe daralan bir çukurdur. Bu çukur, iç içe geçmiş dokuz daireden oluşur. Merkeze doğru günahları daha fazla olanların cezaları da ağırlaşır...Küfür ve yalancılığa sapanlar ve en iç kısımda buzun içine hapsolmuş "şeytan" vardır.( Ateşte yanmak yerine Ortaçağ'da buzun içinde acı çekme daha sık kullanılmaktadır). Cezayı veren Tanrı değildir; insanlar bu cezaları yeryüzünde sürdükleri yaşamla kendileri belirlemiştir...
Dante, cenneti ise sürekli bir devinimin, büyük bir hızın, insan gözünün algılamakta zorlandığı bir ışığın egemen olduğu bir yer olarak tasvir eder...Cehennem’de, Araf’ta çeşitli zorluklarla karşılaşan Dante, Cennet’te de inanç, umut, sevgi konusunda birer sınavdan geçer... Gezinin sonu yaklaştıkça, sözcükler de bellek de görülenleri aktarmaya kifayetsiz kalır:
Çünkü isteğine yaklaştıkça akıl yetimiz,
öyle derinlere dalar ki,
izleyemez olur onu belleğimiz
Cennete yolculuk, doğum anına doğru bir dönüştür aynı zamanda...
Bu kavramlara değişik dinlerde anlam yükleme işi tüm insanlığın ister istemez böyle bir beklenti içine girmesine neden olmuş!Biz dünyamıza geri dönüp son duruma göz atalım!
Adalet eşitlik değildir!
Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanmasıdır adalet... Haklarını kullanabildiğin ve Hukuka güvenerek yaşayabildiğin sürece bir çok kişi ile aynı haklara ve eşitliğe sahip olabilirsin... Tabi "teori" ve "pratik" arasında farklılıklar olabiliyor! Toplumun farklı kesimleri arasındaki gelir düzeyi ve hayat standartları farklılıklarından tutun da, hak ettiğimizi düşündüğümüz ama karşılığını (bir küçük övgü bile)alamadığımızda, aldatıldığımızda(hem birey olarak bir başkası tarafından hem de toplumca sürüleri tarafından...), kaybedilen bir maçtan tutunda karartılan geleceğimize kadar bir çok zamanda ve alanda "ilahi adalet"i arar bir gün de mutlak tecelli edeceğini ümit ederiz....
2010 yılında tez çalışmam için düzenlediğimiz çizim!
İnsan hayatı bir yolculuktur..."Kahramanın yolculuğu"... Ama bu yolculuğun kazandırdıkları kaybettirdikleri ile sonunda varacağı nokta "ölüm"dür... Çünkü faniyiz her birimiz! Ama insan olarak güzel ve mutlu; hakettiğimiz gibi yaşamaktır hayalimiz... "İnsanlar iyi şeylere layiktir".... Ama "insan görünümlü bazıları" dışında!
Cennet ve Cehennem hatta Araf var mı bilemem! Bildiğim bir şey varsa o da bu dünyanın hepsini içinde barındırdığı...
Biz dünyayı; Cennetimizi yeterince koruyamadık... Dünyamız cennetten cehenneme benzer bir görünüme bürünmenin, iklimler değişmenin, kaynaklar tükenmenin, insanlık "medeniyet" denen gelişimin getirdiği tüketim ile tükenmenin eşiğinde... Daha ne kadar dayanır tüm bunlara yaşlı dünyamız bilemem!Dengeleri bozan "biz"iz! Dolayısı ile tüm bunların sonucunda dengesi bozulan da biz olacağız!
1995 yazında Akkuyu Nükleer Santrali protestosunda el ele insan zinciri oluşturmuştuk...Mücadele etmiştik... Bu güne kadar kurdurmadık, kurdurmayacağız...
Reklam filmini yorumlamak istemiyorum... İnanmak isteyene rengarenk,gülen çocuk yüzleriyle bu afiş yeterli...
"Yarın radyoaktif olacağına bugün aktif ol!"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder