Zaman zaman zamanı unuturum... O da beni unutur sanırım; yanılırım! ... Zaman düz bir çizgi gibi ilerler sanırız oysa herşeyle bir eğri oluşturur... Bir bitkinin, bir bebeğin her gün büyüdüğünü, üzümün şaraba dönüştüğünü, yeşil bir alanın beton yığınına dönüştüğünü görürüz ....bir vücutta hastalığın nasıl ilerlediğini, nasıl her gün biraz daha yaşlandığımızı hissederek zaman ile kol kola geçeriz sokaklardan, meydanlardan...
Zaman zaman "her şeyin ilacı oluyor" derken "o" ilacın tadı acılaşabiliyor yine zamanla... Gördüğüm her şeyin öncesini-geçmişini düşünüyorum ama çok az şeyin geleceğini düşünebiliyorum... henüz yaşanmamış ama yaşanabilecek şeyleri ancak kestirebilir ya da öngörebiliriz... bir de olmasını istediğimiz gibi hayal ederiz!
Zaman1- Onların dostlukları ne yazık ki çok uzun sürmedi... sahipleri şu an ancak birine bakabiliyor...Jack Russell'ın yeni bir sahibi var artık!
Zaman2- Mevsim sonu dondurmalar! Isı- zaman eğrisi yine iş başında...
Zaman3- Yedikule Hisar girişine çekilmiş bu arabaç zaman içinde her gün biraz daha paslandı...
Zaman4- Karşı sokağımızdaki "çöp konteyner" ının içi ve çevresinde her zaman değişik şeyler görmek mümkün... neredeyse 15 dakikada bir "geri dönüşümcü dostlar" uğrayarak dişe dokunur bir şeyler var mı diye yokluyorlar...
Zaman5-Son olarak bir "kapı"... zamanın bazıları için bittiğini anlatırken bazıları için de üzüntüsünün yanında belgeler peşinde koşma zamanını işaret ediyor!