yassı bir taş aradım
sektirmek için
şehrin göbeğinde
mazgallara sıkışan topuklarını kurtardım
ayakkabıların
yürüdükçe
izmaritleri saydım
ipe sapa gelmez düşünceleri
düşürdüm
delik ceplerimden
yürüdükçe
köşeye çömeldim sonra
sırtımı köprüye yaslayıp
denizi dinledim
gıcırdayan dubaların koynunda
topal bir güvercin kondu yanıma
paylaştık güneşi
o benim gözlerimde
ben onun boynunun
yanar döner renklerinde
zaman nasılda geçmiş
hiç olmadığı kadar dingin
ve bir o kadar da
"ben" yine eski benim!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder