2007 “Body and Pain” Dijital Fotoğraf Baskı ve Konsept Tasarımı –“ New Media Semposium”-Digital Art Exibition-Yedi Tepe Üniversitesi
Özne olmak mekanda ve zamanda var olmayı gerektirir. Öznenin bir gövdesi olmalıdır. Gövdesinin parçalarıyla birlikte fiilleri…Cansız gövde var olur, boşluğu doldurur kütlesiyle, zamanın içinde eskir, yıpranır, bozulur, kırılır kendince ses verir; kendi gövdesince… Canlı gövdesiyle yaşar, hastalanır, onunla yaşlanır; gövdesi yaşlanır. Öleceğini bilir bir gün. Bilerek, öğrenerek, hissederek yaşar ve ölür. Mekanda ve zaman karşısında hem bilinç hem de istenç sahibi olmak işte böyledir. Bir başı “kafası” vardır gövdenin; eğer canlıysa… ve başının bir yüzü… yüzünün gözleri ve gözlerin bakışları… Her şeyi anlatabilir bakışlar … Acı çeken bir beden de kendini ele verir mutlu olan bir beden gibi. Acı çeken gerçekte canlı değilse acı da mı gerçek değildir, gerçek sayılmaz? Bazı kelimeler anlamlarını işlevlerinden alır, bazı kavramlar anlamlarını karşıtlarından…O zaman “canlı”, cansız olmadan tam olarak ifade edilebilir mi? Ya “ölüm”, “yaşam” olmadan? Dış görünüşü, proporsiyon ve estetik olarak insana benzetilen bir “yapay beden” den insanla aynı ifadeleri vermesi beklenebilir mi hiç yaşamadıkları ya da asla yaşayamayacakları karşısında? Yapay olan aslının yerini tutar; bazen estetik benzerlik, bazen işlevsellik ön plandadır gerçeğinin bulunamadığı ya da gerçeğinin üstlenemeyeceği görev ve durumlarda… Öyleyse türlü zorluklar altında sıkılıp, sıkışıp ezilmek istemeyen bazı gerçeklerinin yerine acı çekenler, kullanılanlar; başkaları, diğerleri ve onların “yapay”larıdır. Onlarda yaşarlar gerçekleri kadar. Ve tüm duygular gerçektir eğer hissetmenin ötesinde hissettirilebiliyorsa… | Being a subject requires existence in both space and time. A subject must have a body and the body and its parts must have actions… A lifeless body exists, filling emptiness with its mass; and in the course of time it grows old, worn-out, deteriorated, fragmented, making utterances of its own, of its own body… A living thing lives with its body, becomes sick with it, grows old with it: Its body ages. It knows it’s going to die. Someday. It lives and it dies: knowing, learning, feeling. That’s how it is to have awareness and volition in the confrontation with space and time. A body also should have a head a “mind”–if it’s alive... And the head, a face… And the face, eyes; and the eyes, looks… Looks that are capable of saying everything… Just like a body that’s happy, a body that suffering pain gives itself away. If the one suffering is not alive, is the pain also not real? Can’t it be considered real? There are words that take their meanings from their functions and there are concepts that take their meanings from their opposites… That being so, can “living” be fully expressed without their being “lifeless” as well? Or “death” without there being “life”? Can an “artificial body” whose external appearance has been made to resemble a human being proportionately and aesthetically be expected to express the same things as a human being when confronted by things they have never experienced or will never experience? That which is artificial stands in for that which is genuine. In functions and circumstances from which reality is absent or which reality is incapable of undertaking, sometimes an aesthetic, sometimes a functional, resemblance is the main concern… That being so, those who suffer pain rather than certain realities and who are unwilling to be oppressed or to be caught and crushed under sundry difficulties–those who are used–are others, the others, and their “imitations”. They are as much alive as the real ones. And all these feelings are real if they can be felt beyond feeling… |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder