3-4 ay önceden; indirimli tatil avantajı ile torbadan "Bodrum/Torba" tatili çıkmıştı...pek benim tarzım değildi ama deneyip görmekte fayda vardı belki de..."Voyage" Otel ya da Tatil köyü...çok yeni bir tesis olmadığı için çevre düzeni ve botaniği tam anlamıyla oturmuştu...özellikle Begonviller ağaç olmuştu... Okaliptus ağaçlarının üstünde sabahın sessizliğinde arı sürüsünün sesini, karatavuklar, alakargalar, iskete ve bülbülleri dinledik... ...çevre sakini canlılar arada yüzlerini de gösteriyordu...
İlk izlenimler ve ilk iki gün sakin bir şekilde ne olduğunu anlamadan adapte çalışmalarıyla geçti...açık büfe, her şey dahiller ve güzel bir tekne turu bu adaptasyonu hızlandırdı...Cennet koyunda sonsuza dek kalabilirdim!..deniz oldukça temiz ama tabi ki çok tuzluydu...Torba koyunun sığ sularında ayaklarımızın altında yüzen balıklar avcı ruhumu taciz ediyordu...neyse ki hazırlıklı gelmiştim...olta takımlarını hazırlayıp üçüncü sabah yem sorununu da şef aşçıdan aldığım çiğ tavuk göğsüyle çözmüş bir şekilde sahildeydim... Sıcak, sabahın 7:00'ında etkili olmaya başlayınca bir iki küçük balığı da denize geri göndererek erkenden döndüm...sinaritler, levrek ve karagözler, çipura sürüleri, isparoz ailesi, kefaller, küpes, sarpa ve tanımadığım bir çok balığın orada olduğunu bilerek hiç olmazsa bir gün daha olta atmam gerek dedim...

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder